Saklı Destan Şiiri - Nihat Eren

Nihat Eren
54

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Saklı Destan

Düşün tufanla yıkanmış tertemiz topraksın
Göğsünü aç da bağır unutma ki Şırnak’sın

Eski bir türkü gibisin toprağında Nuh’un
Yerden fışkırıp gökten yağmalı yine ruhun

Buluştu alem mahşer denemesi o günde
Ufkun suda boğulduğu bir mavi sürgünde

Atlayıp Hayırsız’ı seslenerek Cudi’ye
O heybetli mucize bırakılmış hediye

Bu bir zaman sırtında taşıdığın gemidir
Binip okyanuslara açılmanın demidir

Yalan dese de kim kanma bu davan hep haklı
El sanma kimseyi unutma herkes Şırnaklı

Şimdi kar yağıyordur saçlarına Elki’de
Güneş dokunuyor yamaçlarına belki de

Ezan karışırken çan sesine İdil’inde
Dava haykırıyor mabetler onun dilinde

Bir bereket gibi çökmüş Silo’nun ovası
Bir kırat gibi şahlanan asiller yuvası

Uzanıverir rotasında sınıra doğru
Kızılda açılır eller yağan nura doğru

Dicle’nin sesiyle derin bir uykuya dalan
Secdeye varmış mirlerinden hatıra kalan

Öyle suskun ve mahzun Botan ceziresinde
Bin yıllık tarihin bin yıl daha dirensin de

Deldiren delirten aşklar dibinde dizinin
Sustukça da yücelen Botanlı Mem u Zin’in

Dirilecek ruhun şifa fışkıran kaynakla
Övüneceksin kaya gibi Güçlükonak’la

Kaç mevsim yaşadı kuşlar kapında erirken
Avucunda bir eylülün daha can verirken

Uzak düşeli senden duman çökmüş dağına
Bir güz hüznüyle sarılar akmış yaprağına

Eski ressamın çürük tablolarını kırmak
Artık haykırmak lazım görkemini haykırmak

Çekilince camlardan asırlık kara perden
Ne güneşler doğacak üzerine her yerden

Görecek ve ağlayacaksın o an gururdan
Çıkacak ayakların o çıkılmaz çukurdan

Gün gelecek şöhret çocuklarının olacak
Doğacak ve hiç batmayan yarının olacak

Nihat Eren
Kayıt Tarihi : 15.12.2018 20:25:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Nihat Eren