Atlamak mümkündü, atlayabilirdim yüksekten ruhumu bırakabilirdim denize
Kendimi balıklara satabilirdim
Atlayabilirdim
Eğer senin gözlerin,
Annemin yaşları gelmeseydi aklıma…
Ahh akıl
Her yapacağım iyi ya da kötü şeyde karşıma dikilip, karşı çıkan
Babam gibi…
Dağ verin yollar
Dağ verin bana
Gitmek için
Dağın en tepesine çıkıp güneşi, günü daha yakından görebilmek için
Ve inanmak için aydınlığa
Dünyanın aslında küçük olduğunu yüksekten bakarak öğrenmek için
Sana kavuşmak için belki biraz da
Ancak o zaman tam anlamıyla susmuş olurum
Gittiğim zamanlar hep susarım
Hem yolda susarım
Giderken konuşulmaz ki
Biraz daha susmak biraz daha gördüklerimi söylememek için sustum
Daha fazla sessizlik
Lütfen duyun sessizliğimi
Bakın ne anlatıyor sessizlik bize
Daha fazla dinlemek için kimsesizliğimizi
Ve görmek için sislerin arasındaki kaybolan bulutları
Gitmeden önce gördüm; maviydi
Tüm bulutlar ilk doğduğundaki gibi
Gri sislere karışıp, karanlığa boğmadan önce bizi
Ve özlettirmek için aslında kendini
Bu yüzden bu sessizlik, bu gitmeler
Giderken bu didişmeler, sessizce
Seri bir hareket halinde sinirli film şeritleri
Geçip giden, hızla gelişen her şey
Kelimeler sessizce
Ama belirgin
Bu sessizlikle uyumak mümkün mü?
Belki herkes için mümkün
Ama ben ancak gürültüde uyuyabilirim
Bu da tersliklerimden biridir
Tüm tersliklerimi seviyorum
Saklambaç oynadığım kadar çocukken
Kaybolan arkadaşlarımı anıyorum kaybolan zamanların içinde
Raflarda unutulan tozlu kitapları
Beynimde çürüyen sessiz kelimelerimi
Hangi hareketi yapsam canlanır beynimden giden kelimeler
Ve beni terk eden ıssızlık
Ben uyusam susar mı?
***
Atlayabilirim her şeyi tersinden başlatmak için yeniden
Bu defa her şey çok farklı olacak
Çünkü ters olmayacağım
Sevsem de farklı tersliklerimi
Orada bir yerde saklanan çocuklar var hala
Bulunmayı bekleyen
Ve atlayan, bir şeyleri değiştirmek için
Gitmek isteyen, gidemeyen
Daha az büyümek için erkenden ölen
Çocuk ama çocukluğu olmayan
Onlardan birisi olduğumuzda öğrenebiliriz ancak
Saklambaç oyununu
Ve uçmayı kanatlarımız olmadan
Yaralı bir kuşu
Vurulmaz yaralı kuşlar
Bir mayında tek bacağını kaybeden bir çocuk olduğumuzda öğreniriz ancak
Seksek oynamayı
Yalnızlığı
Ancak anne ve babamız öldüğünde öğrenebiliriz
Kanımızdan tek akrabamız da istemeyerek öldüğünde
Şimdi susabilir miyiz bu şiirde?
Atlayabilir miyiz hala yüksek bir dağın tepesinden?
Yollardan dağ isteyebilir miyiz tırmanmak için?
Tırmanmayı öğrenebilir miyiz onlar kadar
Beton yığınların arasında
Saklanabilir miyiz hala saklambaç oyunundaki çocuklar gibi
Saklanmak için oyundan daha önemli nedenler bulabilir miyiz kendimize
Ve gitmek için
Susmak için
Sekiz Nisan İki Bin On Üç 12 45
Nevin AkbulutKayıt Tarihi : 8.4.2013 12:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hikayesi kendi içindedir Çocukların
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!