Sakladıklarımdan Saklandım

Uğur Musab Şahin
2947

ŞİİR


22

TAKİPÇİ

Sakladıklarımdan Saklandım

Rüyalarımı, zamansız uykularında buldum.
Bende açtığın yaranın, acısını hissettim içimde.
Sen, bende ki kayıplarını aradın başka yürekte.
Çaldığın yarınımı pazarlarken, dünkü geçmişine
Bana çektiklerinin geçici körlüğünü yaşatırken,
Beddualarının ateşiyle, kavruldum azap içinde.
Helal etmediğin haklarının, acısıyla kıvrandım
Sakladıklarımdan saklandım, hep köşe bucak,
Kandırdığımı sandığım, onca yalanlara kandım.
Şimdi ben başka yatakta, sen başka kucakdasın
Belki umurunda değilim, ama sen umurumdasın.
Çiçek açan bahçede arılar eksik olmaz, bilirim.
Kim bilir, hangi gönül bahçesinde açtın sevdiğim.
2009

Derdin dermanı derde benzer, derde kılavuz.
Ceviz beyne, çilek kalbe doğa şifadan havuz
Derdi veren, dermanını da vermiştir ara bul.
Devasız dert yoktur, yalnız ölüme acizdir kul.
Derde derman bize lütuftur, şükretmek gerekir.
Ecrini Hak'tan bekleyip, sabredip şükretmektir.
Gençlik ve sağlık büyük nimettir, değerini bil.
Nefsin emre amade olsun, sen nefsine değil.
İbadet makbuldür gençlikte, sevabı bire bin.
Gençlere emanettir vatan, bu bayrak, bu yüce din.
2009

Dalgalarla dalga geçerdi, boğulmadan önce.
“Balıklara yüzme öğretiyorum” der, görünce.
Balıkçılar hiç sevmezdi, selamsız ayaküstü.
Ağzı küfürlüydü, balıkçıların hepsi ona küstü.
Teknelerine kusur bulurdu, her defasında da.
Kavga etmediği gün olmazdı, rakı sefasında.
Akşam herkes eve döner, o iskelede kalırdı.
Bir dilim karpuz, az peynirle, bir şarap alırdı.
Ağzından sigarası düşmezdi, filtreyi dişlerdi.
Kir pas içinde vazgeçilmezdi, iyi balık işlerdi
Yalnızdı, geçmişten aklımda az bişey kaldı,
“Gel sana bir hatun bulalım” dedik mi kızardı.
İskelenin kıdemli reisiydi, ondandı bize nazı.
Yine babacan ağır abiydi, elinde eski sazı.
Deryalara sığmayan Reis! Tabuta sığıverdi.
Oysa “Allah verdiği canı da alamıyor” derlerdi,
Onları yine her zamanki gibi yalancı çıkardı.
Cenazede, sadece benle üç ayyaş ucube vardı
2007

Ne kadar zor, teselliyi içki ve sigarada aramak
O kadar mı zor, ellerini açıp da Allaha yalvarmak?
Her günah paralı taciri şeytan, sevaplarsa bedava
Sanığı cahillerdir, mahkeme-i Kübra da biter dava
2009

Zulüm “pik” yapmış, adalet “dip”
Mazlum darağacında boynunda “ip”
Yiğitlerin anlı açık, başları “dik”.
İlk susan, zulme ortak olandır.
2020

İncinen kalbinle, incelen belin başka.
Kalpte dil izi, belinde taş izi bu yaşta
Söz var yaraya şifa, söz var yara açar.
Büyük hayaller, küçük adamı harcar.
2022

Geceleri uyumak için değil,
Uyanık olmak için, çok oku
Bozuk paradan hiç korkma,
Parayla bozulandan çoğu.
Pkk, Deaş, Fetö hepsi siyonizmin parçaları.
Kimi din, kimi kin altında batının paçavraları.
Yüzyıllardır süren ihanet, emperyalist oyunlar.
Çoban aynı, itler aynı, yine aynı cins koyunlar.
Birlikte dirlik vardır, birlik olmakta saklı kuvvet.
Zorluklar birlikte çekilir, sabrı körükler cesaret.
2017

Zaman rüzgar gülü, döndükçe ölmekteyiz.
Ölüm zaten var, ölümlüyken öldürmekteyiz.
Kabil'den yana, kardeş kardeşi öldürmekte.
Bile bile, cehennemde kalacağını bilmekte
Emaneti, ecel gelince zaten alacak Azrail.
Lokma nefesler, emr-i ilahi sayısına eşittir bil.
Ya beşikte, ya eşikte, ya da döşekte ölüm.
Belki ipte, belki dipte, belki göktedir gülüm.
Ayrı cami, ayrı imam ve ayrı musalla taşı.
Defin ayrı mezar, aynı kıbleye çevrilir başı.
2017

"Allahu ekber" deyip cenk meydanında okudular ezanı
Kanlarıyla abdest alıp, bayrak üstünde kıldılar namazını
Parçalanmış bedenleriyle, tesbih diye çektiler kılıçlarını
Şehitlik şerbetiyle kandılar, ta göklere açtılar avuçlarını.
Ve mızraklarıyla gövdelerine diktiler, kopan başlarını
Kimi on beş, kimi de on yedisinde unuttular yaşlarını
Kaşlarını yay gibi gerip de, ok gibi attılar bakışlarını
Korku ciğerini yaktı düşmanların, duyduk yakarışlarını
Yedi kıta da görmeyen kalmadı, doğrulup kalkışlarını
Kurtlar, kuşlar duydu at kişnemesini,gür haykırışlarını
Dört kıta üç deniz gördü, Anadolu'ya çığ gibi akışlarını
Yedi düvel gördü kafirin, can havli vadiden kaçışlarını
Gök gibi gürleyip, şimşek gibi ovaya bir bir çıkışlarını
Zulüm karşısında, mazluma dost olup zalimi yakışlarını
Şovalye hiç görmemişti, at sırtında hasmın ok atışlarnı
İlk değil, son duydular orta asya'da destanlar yazışlarını
2016

Ayrılmadan sevgili, ayrılınca saygılı ol
Sevgiyle saygıdan geçer, aşka giden yol
Leyla ile Mecnuna, Ferhat ile Şirine sor.
Aşk dediğin aşıklarda yürek ister.
Hem dünya aldatıyor beni, hem rüya
Ne kadar safmışım ve salakmışım güya.
Dünyada yere basan, rüyada karabasan
Yaratana sevdam dandır, ölüme rızam.
Kadınlar ana, kadınlar bacı, kadınlar eş
Kadın var hain, kadın var zalim ve keş
Erkek babadır, Erkek ağa, erkek kocadır.
Erkek tacizci hacıdır, erkek faizci hocadır.
Kimi sözde gericidir, kimi çağdaş ilerici
Kimi aydın geçinir, ya hırsızdır ya tefeci.
Kestiğim ağacın, gölgesinde serinledim
Sonra da onu kesip, odununu istifledim.
2020

Uğur Musab Şahin
Kayıt Tarihi : 13.12.2016 01:05:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


serbest

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!