Bir çiğnemlik sakız gibi çiğnedik ömrü, şekeri bile yokmuş,
Tatsız bir lastik emdik durduk, ağzımızda acı, mide de kramplar,
Yolu mu bulamadık, yordam mı bilemedik, neydi yanlışımız,
Burkulduk, isyanla öfke harmanladık, hep geri geri gitti adımlar.
Kıskaçlarında can çekişir hiç durmadan benliğimiz
Üç otuz paralık yaşanmışlıkların kırıtık düzenbazlığında
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.