Bir şiirdir, bir şarkıdır, bir romandır gözlerin
Tanrı'nın en güzel eseridir gözlerin
Şimdi binbir renk tutuşmuş iki yangın yeri
Tuvalimden alev alev bana bakan gözlerin
Neden önce binbir ümit vererek, kendine meftun ettin beni
Sonra da neden bir ahu gibi kaçarak, zebun ettin beni
Ey gözleri kara, ey dilber-i fettan, ey misk-i amber kokulum
Söyle, neden sonra bir ahu gibi kaçarak, dilhun ettin beni
Âlimoğlu
Mapus damında en çok neyi aradım
Neyi özledim en çok, biliyor musun
Yemîn ederim seni
Yalnız seni özledim
Seni düşünmekten
Alabilsem kendimi bir an
Seni düşüneceğim
Ne mümkün!
Âlimoğlu
Kapıyı çek çıkarken, sana asla kal demem
Senin için ağlayıp, gözden olmak istemem
Bir kapı kapanırsa, açılır başka kapı
Senin için ağlayıp, gözden olmak istemem
Güle güle git şimdi çok uzun bir yolun var
Gözlerimden kalbine bir öpücük gönderdim
Herşeyimle gönülden, deliler gibi sevdim
Gözlerinden nişan aldım, kalbinden vurdum seni
Kalbimin tek kapısını, açmam hapsettim seni
..........Seni mutlu etmek için, ömrümü vereceğim
..........Benim için bir cümlesin, nokta koymayacağım
Bütün bilim adamları
Yanılıyor bence
Dünya kendi etrafında değil
GÜZEL KADINLARIN DUDAKLARININ
Etrafında dönüyor
Kimse farkında değil
Günah olmamalı büyük aşklar
Onların da şarkıları olmalı
Geçmişi kirli olsa bile bir kadının
Onun da bütün kadınlar gibi
Hakkı olmalı sevmeye sevilmeye
Aşk bütün mazisini silmeli
Demek geldi artık gitmek zamanı
İyi düşün de at her adımını
Her şeyini bırakırken geride
Hiç olmazsa son bir şarap içelim
Kader bizi bağlıyor
İstesek de istemesek de
'Kadın deniz gibidir,
Güven olmaz, aldatır'
Demiş birisi
Duydum, bilmiyorum kim söylemişse
Söyleyenin ne kabahati var
Seni tanımadan ölmüşse
Üstad seninle tanışmak, sohbet etmek büyük keyifti. Nitekim şiirlerin de öyle, tekrar görüşebilmek ümidiyle...
şiirlerini çok beğendiğim ve hatalarımda beni uyaran, yol gösteren son derece duyarlı ve mütevazı...saygılarımla üstad mehmet yücedağ