Sakin Telaş Şiiri - Necdet Arslan

Orada gürültü yapan kim ? Hangardaki rutubeti ve
talaşı karıştıran
Eski devirlerden birinden kalma ağırlık,yıpranık yorgun
Suyla kumu dövüştüren hangi dere
Bilsem sıkboğaz edeceğim.

Yarın ısırganla eylemsizliğe soyunur duman
Mayalanmıştır sabır ham ceviz yeşili bulaşır alçaktaki buluta
Gölgesini kaldıramaz durumda kalır zakkum
Köz olur düşer nağmelere sessiz harfler

Yol üstünde aynı endamla durur durak,egzoz kokulu masa
Üç duble sek rakı
Vadinin bütün pancar tarlaları gündeliğini yitiren kadınların
Ayak izleriyle doludur
Yıldırım korkusuna fay hırıltılarına
ve işaret parmağındaki sancıya katlanır açlık
Alçaktan usul usul okunan tütsülü yakarılarla
Yalnızlığı emzirir zaman
Yanılmadığını anlatır durur şair

Yine
Aynı karahumma
Deler yabani gül gibi umutları
Elenir dünden arta kalmış lodoslar
Şerefe diye haykıran tek taşlıların
Kuşatması altındadır kent…

Orada güne not düşmenin ağırlığı içinde
Masum duran kim
Başım derde girsin istemem

Neden
Perdeleri indirilmiş halde suskunluğa gömülür teraslar
Başka bir aynanın yüzeyinden kırılarak neden yansır durur bu seanslar

otuzmayısikibinonyedi