Sakın Ha! Şiiri - Adem Aydın

Şiir iki günde gözyaşlarıyla yoğruldu 
13.01.2019 Pazar (Adem AYDIN *** Balıkesir )

SAKIN HA!

Ey ölüm bana bak, sakın ha!
Habersizce, sinsice geliyor muşsun ya hani bizlere,
Külahları değişiriz bak seninle…
Aklından bile geçirme habersiz gelmeyi,
Değil kapıyı çalmayı, kalbime bile getirme ölmeyi,
Ben kara sevdayla hem ölmüş hem de öldürmüşüm, sakın ha!
Senin anlayacağın biz zaten kavuşamadan yanıp kavrulmuşuz,
Ne fark eder ki önceden ölmüş ve gülmeyi de biz çoktan unutmuşuz…
Doyasıya bir sevda yaşanmadan, kalmışken mahşere, şimdilik gelme ölüm, sakın ha!

Onun haberi olmadan, sakın ha!
Alma beni bu dünyadan,
Elimde işim, yenecek lokmam ve önümde aşılacak yollar varken,
Otuz yılı aşan bir kara sevdanın çilesine, artık son vermeyeceksen,
Bir kez olsun, o tatlı sesine hasret bırakıp yüzünü göstermeyeceksen,
Ben seni davet ederim merak etme, şimdilik gelme ölüm sakın ha!

H ayat bize taviz kar olamadı, bütün gamın, kederin, her acısın tadına baktırdı,
A cımadı bize, hep elem hep keder, kapkara geçen bunca yıllarda hep ağlattı,
C ahil geldim kıymetini anlayamadım, bana sunduğun kaçalım önerini,
E llerimiz ayrılmak istemezcesine birbirine kenetlendiyse de
R ahman olan Rabbım o gün öyle yazdı aşkımızın kaderini, şimdilik gelme ölüm, sakın ha!

Bir kez olsun demeliyim ki “ona”
Ey sevdiceğim, sakın ha!
Ben terk etmedim seni, fakirlik ayırdı bizi,
Anan tutturdu on bilezik, boyunca altın zinciri,
Belki kavuşurduk, olsaydı bari baban yanımızda,
Yıllar ne çabuk geçti bak,
Saçlarımıza düştü beyazlar, şu feleğin zulmüne ettik tak,
Ecel gelse de diyeceğim ona, vermeden son nefes, sakın ha!

Bana sadece bir kelimelik “alo” diyebilsen,
Sana söyleyecek on, yüz, bin değil, belki yetmeyecek milyonlar olur sözüm,
Seni anmadan ve sensiz bir günüm dahi geçmedi bilesin,
Hani vardı ya senin “Azap Çiçekleri” şiirin,
Yaşadım mı yoksa öldüm mü bilemedim,
Onsuz geçen otuz yıl, sanki kolay mı geçti sanıyorsun ölüm,
Ömrü boyunca benim için akıttığı gözyaşlarının bedelini ödemeden,
Daha çok ama pek çok diyeceğim var, var git ölüm uzak dur benden,
“Biraz bekle”, “biraz dur”, “biraz geç kal” demeden, şimdilik gelme ölüm, sakın ha!

Keşke bir alo karşılığında, içimdeki taşkın seller olan duygularımı dile getirebilsem...
Hani, hani sana veda ettiğim o gün var ya,
İşte o gün öldüm ben, bir daha yeniden şimdilik gelme ölüm, sakın ha!
Hele bir kez olsun karşıma çıksan,
Bak bu gözler hep seni aradı seni özledi diyebilsem…

Belki bundan sonra da sana diyeceklerimi duymayacak ve bilemeyeceksin,
Çünkü sana haber bile vermeyecekler toprağa konduğumu,
Belki hiç duymayacak, belki gelsen de sana kim anlatacak,
Senin iznin ve onayın alıp okutmadan,
Beş yüz sayfalık aşkımızın hikayesini, baskıya veremeden öldüğümü,
Gözyaşların mezar taşıma yağmur gibi damlarken,
İşte o zaman anlayacağım iş işten geçtikten sonra geldiğini,
Sana diyeceklerimi diyemeden son nefesim verdiğimi,
Hep sana kavuşma hayalimle ayakta kaldığımı sana kimler desin,
Mezar taşım dile mi gelecek sanıyorsun,
Son sözlerim bitmeden, şimdilik gelme ölüm, sakın ha!

Gülüşleri yarım, sızıları derin bırakansın sen çok zalimsin ölüm,
Gelsen de kime ne fayda, senden önce ölüm geldi neyleyim gülüm,
Ben ne vefasızlar, ne hayırsızlar ve nede acımasızlar gördüm,
Fakat sen hepsinden daha berbat ve daha çok perişan edensin ölüm,
Yarım olan, tam olan neyim varsa alıp gideceksin ya benden
Gel seninle anlaşalım, pazarlık yapalım henüz vakit varken,
Sen bana onu getir ve benim için akıttığı gözyaşlarını sileyim,
Al gülüm canım sen alda, bu akıttığın gözyaşlarının bedeli olsun,
Sen al canım, benim ecelim ol ve beni bağışla, beni affet diyemeden,
Benden uzak dur, hele bir vedalaşmadan,
Ondan bir helallik almadan, şimdilik gelme ölüm, sakın ha!

Ansızın geleceksin bir gün amma daha, daha bitmedi sözüm,
Yirmi beş şubat senin doğum günün olsa da,
Henüz bu canı taşıyan beden ellisinden altmışa yol alsa da,
Uzun geceler boyu olmayan sabahlara kadar, hep seni sayıkladım gülüm…
Yar deyip yollarına bakarken, avuçlarım semada, şimdilik gelme ölüm, sakın ha!

Onca çiçeklere konsada bu gönül, bulamadı sendeki kara sevdayı,
Bir damlası dahi yeterdi bana amma sendeki kara sevdanın yoktu bile bir benzeri,
Hiç bulamadım ki o masum bakışları, bana uzanan o sımsıcak sevgi dolu elleri,
Şurada bir kaç aydır yeniden umut ektin kalbime, şimdilik gelme ölüm, sakın ha!
Bütün pişmanlıkları geride bırakarak, benim için yolladığın şarkılı türkülü mesajları,
Dinlerken beğendim, çok ama çok sevdim diyemedim, şimdilik gelme ölüm, sakın ha!
Belki sende diyemedin, şartların gereği elin varmadı beğendim demeye,
Tutmadı ellerin, yazmaya cesaretin kalmadı, söyleyemedin seninde sustu dillerin,
Olsun be gülüm, sen orada kara bir sevdanın ipsiz ve dipsiz çukurların dayken,
Ecel önümüze serse de yapa yalnızlığımızı,
Karaların karası, kapkara sevdamızı, aydınlığa çevirip yaşatmadan,
Habersiz geliyorsun ya herkese, bana dokunma şimdilik gelme ölüm, sakın ha!

Şayet illaki seni dinlemem gelirim her an dersen,
Yoktur seninde farkın diğer fanilerden
Pazarlığımız olsun seninle,
Ben kimseyi takmam, diyorsun ya işime bakarım,
Peki, senin dediğin olsun amma bari bizi ömrümüzün son deminde kavuştur…
O zaman istediğin an al bizdeki emanetin, şimdilik gelme ölüm, sakın ha!

Ne pahasına olursa olsun vazgeçerim her şeyimden kalsa da bir günlük ömrüm,
Çoluk çocuk fark etmez, eldeki sermayeymiş vız gelir, tırız gider hepsi gülüm,
Ve sonra varlıkmış, yokluk muş kimin umurunda olur karanlık,
Zaten geçmiş aylar, yıllar, kötü bir kaderle baş başa kalmış sevdalık,
Olsa da mal, mülk, servet, neye yarar bunca, nam ve şöhret,
Hiç fark etmez kavuşunca âşıklar gelse de ölüm,
Bak bende küser, gücenir, darılırım yoksa sana, şimdilik gelme ölüm, sakın ha!

Hani bir mesajımda “Mars’tayım Mars’ta” diye feryat figan etmiştim,
Ve sende, ey ölüm “Habersiz Geleceksin Bir Gün Biliyorum” demiştin,
Vefasız dediğin Adem ise bir bak hele bitirmedim son sözüm,
Daha dur, bunca yıldır kavuşamadık bile, şimdilik gelme ölüm, sakın ha!
Artık yoruldum, hadi gel bitsin bu hasret, bunca çile,
Eninde sonunda diyecek ki ölüm,
Sabrım bitti haydi sizin kavuşmanız kaldı mahşere!
13.01.2019 Pazar (Adem AYDIN *** Balıkesir )
YOUTUBE ŞARKI PARÇA KAYITLI
https://www.youtube.com/watch?v=ajG-CRhCjYA