Gönlümün her zerresinden nûş eder âh nâresi!
Bendirim yârin peşinden ağlayan avvâresi...
Yol ki bilmem cism-ü cândan geçmeden yâr vaslına;
Cân benimdir, sanma sâkî, varken ol cân pâresi!
Koy şarap sen destilerden, gel medet et, Mecnûn'um.
Tuz basılmış bin yaram var, hepsi Leylî yâresi...
Dil harâbat olduğundan aşk sükûtun bilmezem;
Koy şaraptan, durma sâkî, başka yoktur çâresi!
Leblerinden şeb-i deryâ kıldığımdan bellidir.
Bahtımın her şavkı zulmet, yok ışık emmâresi...
Söndürülmez zulmetimden dem alanlar şâd değil;
Gâm-u kasvet , derd-u hasret ömrümün seyyâresi...
Kâni der, ol mehliķânın kirpiğinden aşk akar;
Aşktan âlâ kim, ne vardır? Bilmez aşk bîçâresi!...
(Fâilâtun/Fâilâtun/Fâilâtun/Fâilun)
KÂNİ (Kaan YILDIZ)
(13.9.2021)
Kayıt Tarihi : 13.9.2021 07:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!