Sakarya Türküsü Şiiri - Yorumlar

SALTANAT
Bilendim ey gece,
Gene bilendim,
Keskinim diyen kılıç,
Kördür yanımda.
Dilendim Rabbimden,
Sabır dilendim,
Hiçliğin tarifi, iki yanımda.

Dile düşmüş, Allah-ı, Bismillahıyla,
Şu yalan dünyanın, saltanatıyla,
Sonu gelmez, bitmeyen yalanlarıyla,
Dinledim liderden, yalan dinledim.

Geçiverdi ekrana, döktü sözleri,
Nede mahsun bakar, kahve gözleri,
Sanırsın gece kondu şimdi evleri,
Sen konuştun bende, seni dinledim.

Az geldi makamlar, şimdi saltanat,
Saraylar içinde, sürdü saltanat,
Kime kalmış kalacak, büyük saltanat,
Saltanattan konuştu, bende dinledim.

Adem ÖZEL (SORGUNLU)

Üstad ve Bekleyiş

Şiirde kalmadı haki şairde
N olacak halimiz fani devirde
Senin can verdiğin asi şehirde
Öğrencin olmaya geldim üstadım

Kurudum kaldım bak acizliğimle
Özledim ben seni sensizliğimle
Manadız sözümle densizliğimle
Öğrencin oaya geldim üstadım

Kalbimdr bir aşkla gözümde düşle
Arkamda bıraktığım mavi gülüşle
Aşkın beyhudesi o süzülüşle
Öğrencin olmaya geldim üstadım

Ne para isterim ne de bir ünvan
Benim adım kalsın sade ve yavan
Senden bir kabul gördüğüm zaman
Öğrencin olmaya geldim üstadım

Yazdığın hakikat çizdiğin doğru
Şiirin bir mana bir gizem dolu
Öğrenmek için ki sağ ile solu
Öğrencin olmaya geldim üstadım

Kaldırmak istedim kalpteki sehri
Öğrenmek istedim sahi sihiri
Bulabilmek için senle ahiri
Öğrencin olmaya geldim üstadım

Senin şiirlerin gönlümde tadım
Seninle başladı şiir feryadım
Sade ve yavandır Emredir adım
Adımı öğrencin eyle üstadım

Şiirde saflıksa bende ki yoktur
Şiiri bilenler sanma ki çoktur
Şiirsiz gönüller bir nara oktur
Bulunmaz çareyi söyle üstadım

Neyleyim talanı falan filanı
Bir hoş muhabbet hayat yalanı
Seninde elinde ölüm ilanı
Bulunmaz çareyi söyle üstadım

Ahmet Necip Fazıl Kısakürek bu
Hisseden de yazan gerçek yürek bu
Her dizesi vurgun namlı tüfek bu
Adımı öğrencin eyle üstadım
Bulunmaz çareyi söyle üstadım

İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;
Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.
Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;
Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.
Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;
Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.
Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat;
Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!
Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne,
Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine;
Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için.
Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?
Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur,
Sırtına Sakaryanın, Türk tarihi vurulur.
Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük?
Bu dâva hor, bu dâva öksüz, bu dâva büyük! ..

Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!
Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?

İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal.
Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal,
Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;
Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan.
Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu ân;
Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an!
Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu;
Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?
Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna;
Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?
Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir?
Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir!
Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler;
Sakarya, kandillere katran döktü geceler.

Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya,
Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!

İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su;
Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.
Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek;
Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?
Kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl!
Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!
Sakarya, sâf çocuğu, mâsum Anadolunun,
Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!
Sen ve ben, gözyaşiyle ıslanmış hamurdanız;
Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!
Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;
Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!
Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz;
Sen kıvrıl, ben gideyim, Son Peygamber Kılavuz!

Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;
Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya! ..

(1949)

Necip Fazıl Kısakürek

Bir zamanlar ezberlediğim tek şiirdi...

Okumaya doyamıyorum.

İlk okulda yurdanur adındaki arkadaşım ezber okur bizde ağlardık

Yeseviyle , Yunus Dergahı
Oğuzla , Fatih Otağı
Türk'ün Yıkılmaz Karargahı
İyi ki Varsın Ülkü Ocakları

Maziden Gelir Adı
Âtiye Gider Şânı
Dünü Bugünü Yarını
Türktür Ülkü Ocakları

Resul'ün Bağında Çiçekler
Hak Bilir Hak Söylerler
Dillerinde Tekbirler
İslamdır Ülkü Ocakları

Dualarında Şehitlerin
Gönlündedir Erenlerin
Dillerinde Gençlerin
Yaşasın Ülkü Ocakları

Tanrı Dağı'ndaki Heyecan
Ötüken'de Yurt Tutan
Demir Dağları Yaran
O Kutlu Ruh Ülkü Ocakları

Cihana Hükmeden Cengiz Han
Kürşad'la Akınlar Yapan
Yılmadan Yıkılmadan
Yaşayacak Ülkü Ocakları

Sırdaş Olup Abdülhamide
Yoldaş Olup da Selime
Dayanır Yine Plevneye
İslam Ordusu Ülkü Ocakları

Kuvayi Milliyedir Ruhları
Bozkurt Mührü Bakışları
Atatürk'ün Ülküdaşları
Turandır Ülkü Ocakları

Başbuğunun İzinde
Devlet Beyin Emrinde
Koşar Adım Ülküye
Gider Ülkü Ocakları

Yıkmak İçin Sedleri
Aşmalıysa Engelleri
Bozmak İçin Hileleri
Gelecek Ülkü Ocakları

Teoman'dan Atatürk'e
Sakalardan , Cumhuriyete
Kutlu Maziden , Şanlı Âtiye
Köprüdür Ülkü Ocakları

Turan'ı Kurmak İçin
Aleme Nizam İçin
Sonsuza Dek Hak İçin
Var Olsun Ülkü Ocakları

9 Temmuz 2019

Alparslan Karagöz

Bayılıyorum bu şiire Üstad eline feyizli ruhuna sağlık..

Her okuduğumda tuylerim diken diken oluyor.ezberlicem okul falan yok ama çok hoşuma gidiyor

türkçe ödevi var hoca bunu ezberlettiriyor nasıl ezberleyeyim ya sadece içimi döktüm :D