İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;
Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.
Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;
Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.
Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;
Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.
Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat;
könül ayrılmayır öz baharından,
söhbet baharından söz baharından
deyirem vetenin birce qış günü
yaxşıdır qürbetin yüz baharından.
Devamını Oku
söhbet baharından söz baharından
deyirem vetenin birce qış günü
yaxşıdır qürbetin yüz baharından.
tek kelimeyle mükemmel!!
Etkili şiir dilinin ve duygunun tekniğin önüne geçtiği, bu bağlamda kalitesini zorla fark ettiren nadide bir şiirdir bu.
Canım kurban Vatanıma <3 <3<3
Üstad döktürmüş, tam Top 100 listesine yakışan bir şiir..
Etkileyici bulduğum nadir şiirlerdendir. Üstadın ruhu şad olsun!
Benimle taşıt dizeler. Daha bizler ıngaa!.. çığırıp ninnilerle avunurken o böylesi yürek sesiyle sevda ekiyormuş gönüllere şiir adına. Selam en iyiye, en güzele, en sevgice dolu nice hatırasına
ve sen üstad necip nağmelerin daha uzun yıllar buruk bir inilti gibi iyi olduğunu düşünen insanların bir kulakların girip diğer kulaklarında çıkmaya devam edecekmiş gibi görünüyor.. şiirlerini dinlerken daima bir acı duyacaklar fakat; nasıl, ne zaman neden, niçin... diye bile sormak lüzumsuz bir uğraş gibi görünecek.. yolundan yürüyenler senin sanatını taklit etmekten öteye geçemeyecek.. benim gibi ham sanatçının biri de günün birinde çıkıp 'şiire kimin ihtiyacı varki.. diyecek. insanlar bombardıman altında inim inim inliyor. küçücük çocuklar ölüyor, uzuvlarını kaybediyor, milyonlar ölüyor,milyonlar aç kalıyor.. bu insanlara somut bir şeyler lazım..' diyecek.. özür dilerim daha fazla devam edemeyeceğim..
ve sen üstad necip nağmelerin daha uzun yıllar buruk bir inilti gibi iyi olduğunu düşünen insanların bir kulakların girip diğer kulaklarında çıkmaya devam edecekmiş gibi görünüyor.. şiirlerini dinlerken daima bir acı duyacaklar fakat; nasıl, ne zaman neden, niçin... diye bile sormak lüzumsuz bir uğraş gibi görünecek.. yolundan yürüyenler senin sanatını taklit etmekten öteye geçemeyecek.. benim gibi ham sanatçının biri de günün birinde çıkıp 'şiire kimin ihtiyacı varki.. diyecek. insanlar bombardıman altında inim inim inliyor. küçücük çocuklar ölüyor, uzuvlarını kaybediyor, milyonlar ölüyor,milyonlar aç kalıyor.. bu insanlara somut bir şeyler lazım..' diyecek.. özür dilerim daha fazla devam edemeyeceğim..
İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;
Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.
Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;
Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.
Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;
Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.
Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat;
Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!
Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne,
Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine;
Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için.
Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?
Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur,
Sırtına Sakaryanın, Türk tarihi vurulur.
Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük?
Bu dâva hor, bu dâva öksüz, bu dâva büyük! ..
Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!
Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?
İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal.
Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal,
Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;
Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan.
Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu ân;
Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an!
Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu;
Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?
Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna;
Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?
Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir?
Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir!
Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler;
Sakarya, kandillere katran döktü geceler.
Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya,
Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!
İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su;
Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.
Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek;
Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?
Kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl!
Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!
Sakarya, sâf çocuğu, mâsum Anadolunun,
Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!
Sen ve ben, gözyaşiyle ıslanmış hamurdanız;
Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!
Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;
Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!
Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz;
Sen kıvrıl, ben gideyim, Son Peygamber Kılavuz!
Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;
Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya! .. HEPSİNİ BEN YAZDIM
on 10 beş *
Bilim ve ahlak la ayağa kalkar millet
Bu şiir ile ilgili 686 tane yorum bulunmakta