SAKARYA DEPREMİ
(17 Ağustos 1999, deprem anısına)
Yüzüstü çok süründün kalkacaktın ayağa,
Kendine gelir misin bundan sonra Sakarya.
Dallar meyveye durmuştu,ekin ise başakta,
Sallandın silkelendin duramadın ayakta.
Sanki harp geçirmişsin veya büyük bir vurgun,
Bu yükü kaldırır mı şimdi senin vücudun.
Yokuşların düz oldu,düzlüklerin harabe,
Nerde eski şaşaa nerde eski debdebe.
Nerede anam,babam hani nerde kardeşim,
Sakarya saf çocuğu şimdi öksüz ve yetim.
Asrın felaketine sahne oluyor dünya,
Bu dünyada numune seçilmişti Sakarya.
Boynumuz kıldan ince varmıyor sana dilim,
Kelaynak kuşlarına çevirdi seni Rabb’im.
Harap olmuş her yanın,tutunacak dalın yok,
Gündüzleri toz duman,geceleri in-cin yok.
Cömert Nil, yeşil Tuna bakmasın derin derin,
Gölcük ile Yalova yeni kardeşin senin.
Damarında akan su bulansa da ne çıkar,
Halık’ın kudretine karşı çıkacak kim var.
Yeis sana yakışmaz sıkı sarıl ümide,
Akıncının sevgisi dolaşacak kalplerde.
Yine eskisi gibi çağlayıp coşacaksın,
Çalışan kalp,düşünen beyin olacaksın.
Ağaçlarında meyve,bahçelerinde güller,
Cadde ve sokaklardan fışkıracak sevgiler.
Ölü olan kainat baharla şenlenir ya,
Dirilişin yakındır kalk ayağa Sakarya.
01.11.1999
Kayıt Tarihi : 26.7.2016 15:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!