Ne kadar da mutluyduk dibinde sevişirken,
Yaralara büründün yolumuzu beklerken,
Çürüdü gitti tenin aşkımızı saklarken,
Ah gürgen yaşlı gürgen hayal oldu hatıran,
Senin de benim gibi gittikçe azar yaran.
Güzeldir huyların, tatlıdır dilin,
Diyemem sevgilim, adın sır bende,
Kapladı aşkınla o sevgi selin,
Gitme ne olursun gitme dur bende.
Alıp gittiğini vermezsin geri,
Siz gittiniz gideli nefes acı soluktur,
Kimileri durmadan kin ile nefret eker;
Dünyaya tapan için kanım oluk oluktur,
O, asil ruh biteli bu millet böyle çeker.
Korkmam, sönmez bu şafak milletim uyanırsa;
Gözlerimde yaşsın, içimde hüzün,
Biçare gönlümü avutamadım;
Sensiz ne haldeyim görseydi gözün,
Öyle bir sevdim ki unutamadım.
O, aşk ile bakan, delen gözleri,
Aşkın yüreğimi doğrayan hızar,
Başımda bir kara fes karagözlüm;
Kalbimin her ritmi maziye nazar,
Attıkça dilimle, kes karagözlüm.
Ne günler geçirdik, hele de yazın,
Soğuk soğuk esiyordu rüzgâr,
Günler merhametsiz,
Tabiat küskün, her taraf kar,
Uykudaymışçasına sessiz.
Ve,
Günden güne ısınmaya başladı her yan;
Sevişerek yaşadığın aşk değil,
Ayrılık bölende o ateş başlar;
Mantığını duyma, kalbine eğil,
Onunla bilen de bak nasıl haşlar.
Kışa döndüğünde baharın, yazın,
Etrafını uzaktan saran yumru dağların,
Eteğinden rengârenk dizme halım Elazığ,
Demet demet süs gibi türlü meyve bağların,
Bağlandım gülşenine çözme canım Elazığ.
Bir yanında Cip Gölü, diğer tarafta Hazar,
Ormanlarımızda yaşayan kurtlar,
Alışık geceye, av ile leşe,
İnine her ışık değende hortlar,
Aydınlıktan korkar, havlar güneşe.
Ormanın doğaldır vahşi düzeni,
Edalı sözlerin hazzına kandım,
Gel bana diyende uçtun kuş oldun,
İçime girende kalırsın sandım,
Çaldın yüreğimi hayal, düş oldun.
Donattım, süsledim kalbim kafesin,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!