1025 SAKALLI DELİ HAYATIN OĞLU 6
Terk etmiş sakallı deli sandal barınağını
Yok artık hayatın oğlu
Ne bilen var
Ne gören
Fecre kadar beklerdim görmek umuduyla oysa ama ne gezer
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
kalemi konuşturan bir yürek
güzel bir paylaşım okudum
hep gerçekleri anlatan
aynen harfi harfine
eksiğ yok fazlası var
kutlarım saygı değer kalem
Sonucun ne olduğu bilinmez bir dosttan ayrılığın, yürekte demlenen hüznü ve yüreği burkan titreşimi dizelere, çok anlamlı bir duyarlılıkla yansıtılmış Özay Bey.Her zamanki gibi çok güzeldi, kutlarım. Mutluluklar sizinle olsun! (10on+)
''Yazıklar olsun insanlık
Yazıklar olsun demeyim mi şimdi sana ''
Bin kere deyin Özay Bey! Binerce kez! Acaba faydası olur mu bu aymazlığa?
İnsan gibi düşünen, insanca yazan, insanlara örnek bir yürek gördüm bu mısralarda... Sakın terk etmesin o sandal barınağını. Sakın yazmayı da bırakmasın, sakın bırakmasın kendini...
İnsanlar kadar gaddar yaratılmış birşey var mı acaba? Burda bahsi geçen deli Arif mi deli acaba, yoksa ona bu acıyı revâ görüp, onun acısıyla eğlenen insan müsveddeleri mi? Ne yazık ki, böyle kendini bilmez yaratıklar, insan olduklarını unuturak, böyle zulüm yaparlar bile bile. Eğlendiklerini sanırken, ne kadar yüz karası, ne kadar aşağı olduklarını sererler gözler önüne. Aslında deli Arifleri değil, kendini akıllı sanan bu utanmazları tıkmalı tımarhanelere, kendilerini buluncaya kadar...
Hep şahit olmuşumdur ben de, böyle insanlığa yakışmayan hareketleri yapan zavallılara. Zavallılar diyorum, çünkü, gerçekten de merhamet denilen hasletin, yüreklerinde olmadığı, yeşermediği zavallılardır onlar.
1973 senesiydi. Hastenedeydim. Sonradan vetaf eden oğlumun doğduğu günler...Rahmetli ablam beni ziyarete geldiği zaman gözleri yaş içindeydi. Şâhit olup, ağlayarak anlattığı olay yürekler dağlıyordu:
Kim bilir hangi sebeple, hangi acılarla aklını yitirmiş bir kadının dramıydı onu ağlatan. Sokaklarda kalmış bu garibana ne yazık ki, hayvanlardan daha aşağı olan birileri musallat oluyor diye, insanların merhametine kalmış zavallıcığı hangi hükümet adamlarıysa ve hangi akla hizmet etmekiçin, koruyup, sığındıracakları yerde, hasteneye getirip kısırlaştırtmışlar. Ve o kadıncağızı, aç ve pis kurtların ellerine bırakmışlar parçalasınlar diye. Sokaklarda yatıp kalkan bu kadını halâ düşünür ve insanlığımdan utanırım.
Duyarlı yüreğinizi ve değerli kaleminizi gönülden kutlar, saygılarımı sunarım. Bu konuyu işlediğiniz için de çok teşekkür ederim. Mutlu ve huzurlu günler dilerim.
Hâlenur Kor
Tam puan.
Kutluyorum.
Erdemle.
Şair yüreği her gün gördüğü bir dostu, bir arkadaşı aradığı kadar elinde değneğiyle gezen deli Arif'i, Sakallı Deli'yi de arar. Onu her gün gördüğü o yerlerde bir gün görmediğinde hayatından bir parçanın koptuğunu hisseder. Şiiriniz çok güzel ve çok duyguluydu Sayın Özay Sağlam. Yürekten kutluyorum.
Şiir tadında bir hikaye... Hüzünlüydü... Hani bir kaf vardır.*Delirene değil delirtene bakacaksın diye* Şimdi anlıyorum galiba......
Keşke birileri der çıkartsa
Kutlarım.Saygılarımla ve tam puanımla
Kalın sevgiyle Anılar sevgi çağlasın............
Muhteşemdi...
Bu şiir ile ilgili 37 tane yorum bulunmakta