Cocukluğumu hatırlıyorum
Bir saka kuşum vardı
Gagası pembe, sevdiğimin dudakları gibi
Başı ise aynı o, Kızıl ve koyu renkliydi
Dinledikçe sesini doyamazdım ona
Avuçlarımın içine alır, öper doyasıya severdim
Geldin mi uykusu başı önüne düşer
Tıpkı sevdiceğimin utanınca yaptığı gibi
Ne kadarda yumuşak tüyleri vardı
Biricik aşkımın sanki teni
Salardım onu odaya
Mutluydu uçardı oradan, oraya
Konunca bir yere seslenirdi bana
O şen şakrak sesiyle
Sanki bir şey söylemek isterdi
Hep dışarıya bakardı
Sen burda kal, ben dışarıdada seni severim
İnandım ona açtım penceremi
Bensiz yaşayamaz o dedim
Oralarda kimse onu benim kadar sevemez
Geldi pencerenin önüne sanki veda vakti idi
Uçtu gitti, kondu karşı dama
Sanki bana hoşçakal dedi
Olsun en azından veda etmişti
Omu vefalıydı sevdiğimmi
Kadınım dediğim veda bile etmedi
Haykırıyorum dağlara taşlara
Geri gönderin bana sevdiğimi
Yankılanır sesler. Üstüme düşen cığ gibi
Giden bir daha gelmez
Gelsede eskisi gibi sevilemez
Bekleme boşuna, bak kuşun bile gelmedi
Demek oda memnun gittiği yerden
Ama- Kuş ömrü kısa olur
Şimdi o kendi cennetindedir
Ses yine yankılandı İyi düşün
Tekrar, tekrar düşün
Belkide sevdiğin Dünyadaki Cennetindedir
Kayıt Tarihi : 26.12.2015 23:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
veda etmeden gidene aıttır.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!