Şaka gibi-2 Şiiri - Akın Akça

Düzgünleşen bir aygınlıktaki bakışta
mermerden yapılma bir tahtasına konuyor
dev satranç partisinin keskin kedilerin, alisin.
Kanla, aşk ve ötesinde sevgi
yazılan duvar arkadaşlığa renk verse
aşk da kolaydır artık her zaman temeldeki her şey’de.
Metronom gibi bir güç kulesigüç ölçeri
görünmez denklemlere de kafi midir ki,
içlerinden kentin uzanıp giden hızlandıkça ışıklanan otoban
uzak hemşehre
ve hem de yakın.
İki tren gibi gidiyorlar yan yana,
Teke düşünce sayı daha bir netleşiyor sanki ortalık sonra;
sarı yol daha bir sarı ya da sarı olmuş olan beyazı
ve giden yol teki hangisi?
Çöz bakalım bulmacayı..
diyenler çıkmıştı her vakit, her koşulda
Onlara bir nasihat gösterilir,
şu öğün be öğün dönen düzenekler.
O düzenekler öyle kusursuz işlerler
de işlemelerini neyin sağladığına sağırdırlar.
Dönemecin arkasında neyin olduğunu tahmin edebilirim.
Tekrar ikizleşmenin varolacağı,
bak şu düzeneklere! !
ya aynısınız siz ya da iyi tanı onu!
Hafif yapıdan monte
esnek duvarlı renkli evler gözükünce
biraz yersiz huzur gözüktü yalnız;
‘Bu, uğur mudur’
diyen kanatlanmış bir penguen
mi var ufukta,
yanı başında insanın;
Yoksa kim
petrol içti az
araba yerine?

Hecelenişe girsin cümle
ki yek bir kelime çıkartmak kolay öyle süreğende bile.
Balo salonuna yersiz giren düşünceler,
zamansız;
hepsi de kendini sanki bekliyor.
Sana uymaz bu,
başını, kaldır,
ve at saçını…
İster boya ister kalsın yarım,
veya istersen kalsın benim o yarım;
tarımda karım, yarımsa bile ormanda varlığım
Sana başka ne soracağım

Orman merdiveninden çıkan
yüksek yapının loşluğu bekliyor simetriyi,
ki simetri az bükülecek, üzerinde oynanacak;
iyileşmek için hastaneye gitmek belki
ama bir de bakmışsın sapasağlamsın oldu olacak.

2.
Fırlatıldı kartlar
gemici kadın ya da kumara alışkın olmayan ilüzyonistin elinden.
Öncesinde biri dolanıyordu ormanda
ve pek benzemiyordu o kadın
duvarda conversli bakınan kıza.
Sağ ve sol eller
muma bakan dikkatte gezindiğinde
o ihtişamlı yatak odası da belirdi balo salonuna bakan,
ucu ufuksuzun balkona açılan.
Gelen göğün altında kırlardan denize giden kıza
bir bakımlık mesafeye doluştu
gelecek periler aslında.
Bekleyen balkonda, beklemeyen maskeliler şato-raflar’da
Pastel bir oyuncak eve ne zaman doluşuyor hepsi
Tüm o maskeliler ve maskesizler arasında
bir başka maskesiz kız da sanki vardı,
ki şatodan çıkıp da onu kucaklayan maskeli kendisi miydi?
Bu kadar kamaşabiliyorsa bir şey
ya da bir şeyler,
Bunların o baştaki
kartları fırlatanla Bir ilgisi var mı ki?

Giyinmiş dışarı çıkmakta
o yatak odasında hazırlanan şatodaki,
göremediği aradıklarında
tahtta oturan baykuş gördü.
Giyinmiş çıkmış olan kişi bu kilit nokta olayın örgüsü?
Orman derinliklerinde Mantar Tepesi Ejderhası’yla kardeş yaşayan Mantar Ormanlı Altın Göz’e böyle haber salındı
ki o da bunu bekliyordu.
Hareketinde aralanan perde midir nedir,
tahtta oturan baykuş göreni
bulutlara dokundurmak üzre hazırlıyor gene.
Denizi buldu ve yeniden denize girdi.
Karşı kıyıya çıktığında
aynı periler doluştu aynen ortalığa
Bir baharın ve yeşilin çiy perisi de var bu sefer.
Bir kış perisi
bir de Requiem buz perisi.
İnsan başka ne ister.
Aslan savaşındaki eli kılıçlı Amazon’a Altın Göz;
pek yakında gelecek…
sızan ışığa bakıyor bir de mapustaki aksi;
penceredeki o ışık kor
Dolaşmaya başladı acubeler göklerde
Hava yarılacak
ve ortaya
en dişe dokunur
bir şey çıkacak