Saka bir garip kuş
Hangi hain eller tutup atmış kafese
Kader deyip düşüvermişiz hapise
Kafes küçük
Küçük bir kapı
Bu yalnızlığa dayanmaz hiç bir yapı
Plastik bir kapta yem
Bir de suluk yanında
Altında gazete kağıdı
Hücrem küçük
Küçük bir kapı
Bu yalnızlığa dayanmaz hiç bir yapı
Çok şükür doyuyor karnımız
Günde üç öğün plastik kaplarda karavana
Altımızda taştan döşek
Üstümüzde gazete kağıdı
Saka soylu hayvan
Alışık değil kafese
Kanatlarını kanata kanata uçmak ister
Gönül bu deli divane
Bağıra çağıra koşmak ister
Sakanın gönlünde çalı çırpı
Hücremin duvarında bilmem kaç düzine çarpı
Sakanın düşlerinde uçsuz bucaksız orman
Bizde uçsuz bucaksız feryat figan
Sakada kocaman bir dere mor menekşe fesleğen
Bahçenin ortasında
İçinde don atlet kirli çamaşır
Kırmızı bir leğen
Sakanın çilesi bitmez
Minicik yürek ölüm ölüm atmakta
Hapiste günler geçmez
Ölüm içimize akmakta
Saka vurur kendini kafesin demirlerine
Kan bulaşır kanatlarına
Sözüm geçmez duvarlara
Kan karışır gözyaşıma
Saka soylu hayvan dayanır mı kafese
Hangi insan yakışır ki hapise
Saka vuruyor vuruyor kendini
Demir parçalıyor yüreğini
Saka ölüyor
..........
....
..
Ölüyorum...
Kayıt Tarihi : 20.8.2008 14:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Satırlar birbirini kovaladı ve son noktayı koydu yürek; HANGİ İNSAN YAKIŞIR Kİ HAPİSE?' .
Bence dayanmaya da devam etmeli beden, yürek ve ölmemeli bir kafes içinde.
Saygıyla,
Emine Ersin
TÜM YORUMLAR (1)