Nazım benim kadar sevseydi eğer Piraye'yi yada
Vera'yı
Kimbilir belki de münevver'i
Özgürlüğü ve aşkı için firar ederdi mahpus damlarından
İntihar ederdi aşkından yazamazdı dizelerini
Can yücel benim penceremden baksaydı sevdiğine
Haziran ayında dağların zirvesindeki kar gibisin
Uzaktan bembeyazsın tazecik
Yaklaştıkça yanına
Kirli, eskimiş ve yorgun
Taş ve toprak dolmuş üzerin
Dokununca hala soğuk ve sertsin
Sağ göğsün üstünde dövmesi güzel
Sallanır saçları örmesi güzel
Yanakları gamze sevmesi güzel
Gidelim seninle güle sevdaya
Fistanı uzundur beli dar güzel
Eskiden ,
Eskiden diyorum hani
Kimse yoktu hayatımda…
İnternet yoktu,
Facebook yoktu,
İnstagram yoktu,
Mutluluk,
Bazen büyük bir sessizliktir
Bazen yakın bir arkadaş
Bazen vefalı bir eş olur
Bazen çok özel dost
Kimbilir bazen hayırlı bir evlat olur
Kim kaldı ?
Kime kaldı ?
Ne kimse kaldı...
Ne de kimseye kaldı ...
Hepsi birer birer gittiler
Kimisi belki zamanında gitti
En modern uçaklar bombalarını bırakırlar üzerine
Vurulursun ama ölmezsin
Evet evet yaralısındır ...
Görünen yaraların vardır başında
Artık herkes biliyordur
Ya görünmeyen yaralarını !
Şiir gibi kadınlar vardır,
Adını dizelere yazarsın...
Ama öyle göstere göstere de yazamazsın...
Hep bir giz olsun istersin...
Saçını ayrı yazarsın,
Tokasını ayrı...
Günlerden yine sen
Sahiller bomboş
İnsanlar sanki kaybolmuş
Varsın olsun
Sen benimlesin ya
Yetmezmi bana ?
Dışarısı buz gibi
Mevsimlerden kış
Bakış yine bu bakış
Gözler üzgün gözler bitkin
Yürek ağlamaklı
Yuvasından ayrılan yabani bir kuş
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!