2. Şairlik Sanatçılıktır:
Şair taifesi kendisini “Sanatçı” zümresinden sayar. Malüm ya “Güzel Sanatlar” denilen olgu “Edebiyat”ı da kapsar; bu arada “şiir”i de içine alır, sarar sarmalar. Şair kısmı da bazı yerlerde “Sanatçı” diye geçinir gider. Başka hiçbir sanı bulunmayan da kendisine “Şair” dedirtir (Başkaları onu pek kale almasalar da…) .Kısaca resmi yoldan olsa da şair şairdir, bu demektir ki o sanatçıdır.
Şairlik gerçekten sanatçılık mıdır? Şairin hası elbette değerli bir sanatçı olur; adı meclislerde hayırla anılır. Çünkü Şair, işin “Zanaatını” değil, “Sanatını” yapmaktadır. Zanaatını kim yapar? İşte cümle alem “Gazeteci” taifesi bunun içine girer, yaz babam yaz, her gün sayfalar dolusu palavra yazarlar, yazdıklarıyla sağı solu dürtüklerler; kimseye yaranamazlar; iki gün sonra da yazdıklarından da ellerinde hiçbir şey kalmaz.
Şairler sanatçılardır da; onlardan bir bölümü de kendini “Zanaatkar” gibi görür; günde on şiir öşürür; defterleri doldurur; ondan sonra beğendirecek adam arar…O kendinin ne olduğunun farkında değildir. Tıpkı bazıları da insan kılığında yaratılmışlardır ama bir anda 18 kişiyi birden öldürüp,canavar sınıfına terfi ederler ya…İşte öyle. Sanatçı kısmı her ne kadar kendini pek de beğenmiş olsa; ona başkaları “Sanatçı” sanını uygun görmedikleri sürece, bir adem evladı olarak yaşamaya mahkumdur. Bunları ona birilerinin söylemesi gerekir. Söyleseler de anlamaz ki. O kendini öylesine beğenmiştir ki, zanneder ki, herkes beğenecek, herkes ona paye, unvan verecek. Biat edecek.. Zor dostum zor..
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta