Şairlik, İnsan İşi..!
Eğer şairsen; şunu bil ki, tanrının yeryüzü sözcüsüsün.
Yüreğine bir ilham bahşdildiyse; o yürekte, sadece tanrıyı ve aşkı gezdirmelisin..
Sesinde sükuneti
Nefesinde masumiyeti
İçinde merhameti büyütmelisin...
Ne kadınlar sevdim zaten yoktular
Yağmur giyerlerdi sonbaharla bir
Azıcık okşasam sanki çocuktular
Biraksam korkudan gözleri sislenir.
Ne kadınlar gördüm zaten yoktular
Devamını Oku
Yağmur giyerlerdi sonbaharla bir
Azıcık okşasam sanki çocuktular
Biraksam korkudan gözleri sislenir.
Ne kadınlar gördüm zaten yoktular
Kalemin kelamın yüregin var olsun... tebrikler anlatıma emeğe kaleme
Şair bu şiirinde:" şairlik insan işi derken aslında insanlık dersi veriyor alması gerekenlere.Ve tamamen şairane. Ve belli ki birileri incitmiş onun o naif yüreğini... Üzülme canım. Değmez...
Yaşamak Zor Zanaat adlı şiirimde benzer konulara değinmiştim bende.Ama asla bu kadar şairane değildi gerçekten. Aşağıda bu bölüm de şiirin muhatabı her kimse ona gitsin benden...
Sadece bir et parçası değildir yürek
Sevdikçe sevilecek, sevildikçe seveceksin…
Seveceksin insanları her dilden, her dinden, her tenden…
Sarı kırmızı siyah beyaz ne fark eder?
Renge göre sınıflanır mı insanlar?
Damardan akarken kırmızıdır bütün kanlar
Ateş olsan cürümün kadar yer yakarsın
Öldüğün zaman bedenin kadar yerde yatarsın...
bunların hepsi olurken
biz şiiri nasıl ipliyeceğiz
bayağı zor işmiş bu şairlik
bir de bu kadar günlük işler varken
ekmek parası kömür parası
yani hastalık ve geçim derdi
ektim biçtim koşuşturması
nasıl olacak bu kadar koşuşturmanın içinde
insanın kalemi kaldırmaya takatı mı kalır?
demek önce
bunları yapacak bir insana ihtiyaç var!
durum böyle olunca da mümkün değil
şiirlerimiz de komünizm propagandası
yapabilmemiz
emek savunucusu olamıyacağımıza göre
öyleyse kim ipler bizim şiirleri
zor iş bu şairlik pek bi zor iş Nimet şairim
çok kutluyorum !
2017/ 47. * Haftanın Şairleri * 1. * si seçilen şiirsel betiminizi sonsuz kutluyorum...
Şairlerin, duyarlılık ve dil kullanımı açısından edebiyatın en ayrıcalıklı grubu olduğu gerçeğini şiir ne güzel anlatmış...
Birçok şiir yazan arkadaşımızın (ben de dahilim buna) 'şair' olmaktan imtina etmesi bundan dolayı olsa gerek... Şiirde geçen melekeler neredeyse insanüstü nitelikleri sayar ki dünya edebiyatına mal olmuş, çağına damgasını vurmuş şairler için bile tümünü başardığını söyleyemeyiz...
Sanatçılar, hele şairler... sık sık duygu boşluğunu yaşayan kişilerdir... Hayata farklı pencerelerden bakarken her pencerede kendine eşlik edecek başka bir beyin, başka bir yürek ararlar genellikle... O nedenledir ki biyografileri okuduğumuzda 'en renkli' hayatlar, en güçlü hezeyanları ve gelgitleri yaşayanlar şairlerdir...
Şair, bütün bunları bilerek, olması gerekenleri sıralamış... Gerçek şairin kimlik haritasını çıkarmış...
Kültürler arası ögeleri de sıralayarak şairin çerçevesini kıran, özgürlüğünü duyumsatan bu güçlü kalemi ve şiiri içtenlikle kutlarım...
Daha nicelerine Nimet Hanım... Sevgilerimle....
insan olabilmek ve insan kalabilmek... hiç kimseyi ve güzel olan bütün duygulara hırpalamadan ihanet etmeden sahip çıkabilmek... din dil ırk ayrımı yapmaksızın sevebilmek sarılabilmek... var oluş nedenimiz değil mi...
şairsen bütün duygulara dokunursun ...
öğretici akıcı ve haklı şiir.
sonsuz kutlarım... Keyifle okudum..
sevgiler..
Eğer şairsen;.. diye belirttiğiniz tüm gereklilikler çok doğru. Ama aslında bence bunlar aslen insani gerekliliklerdir.
Şair ise zaten insanla, doğrudan yana olan hak yolu ile dost olduğu için.. bu özellikler onda da pek tabii ki olması gerekenler olmuş oluyor...
İnsani gerekliliklere caiz olan ve onları içselleştiren kişinin, kalemi de eğer bir yürek diline sahipse, bu desturda yazılar ortaya çıkar.. ister öykü... ister şiir olsun.. o vakit okuyanların yüreğine yüreğine dokunur da onlar kişiye sen şairsin, sen yazarsın der..
Şiirinizde şairin duygusal olarak durması gereken yerlerin; Mesnevi... ama'nın gözü olması..maşuklarla gülümsemesi... ilave edilecek söz yok. ..Haşa..!
Ama yazınız içinde geçen bir alt başlık olan toplumsal duruşu kısmını siz zaten belirtmişsiniz; eğer şairsen: toplumun her kesimini kucaklayan olacaksın.. Dil, din, ırk , etnik köken ayrımı gözetmeksizin... Ama işte özellikle tam da buraya izniniz olursa ben de bir alt çizgi çekmek istiyorum...Yani şiiriniz vesilesiyle, yüreğimin hele hele özellikle bu sıralarda pır pır olduğu konuda kısa birkaç söz…
Lütfen şunu unutmayalım;
insanın olduğu yerde iyi ve kötü vardır. Rabbim ki zaten melek ve şeytanı yaratmıştır.. Bu iki zıtlık aslında bir birinin gücünü oluşturur… Bu noktada biz ne yapmalıyız peki.. Kötüden sebep iyiyi yok sayamayız.. Hatta bilakis kötülerden dolayı iyilere özellikle sahip çıkmalıyız.
Toplum olarak çok hassas dönemlerden, dolayısıyla sınavlardan geçiyoruz. Her toplumun grubun etnik yapının partinin meslek dalının... içinde, insan unsuru olan her grupta, iyi olan da vardır kötü olan da.. Bu kontrol edilemeyecek olandır. Bizlerin kontrol edebilecek olduğu ise içlerindeki iyileri ve kötüleri ayırmaya çalışmaktır. Birbirimizi dışlamadan.. Kötü olanları var diye külliyen bir grubu etnik yapıyı kötü bilip dışlamamalıyız. Yoksa oyunlara gelmiş oluruz.. Bizleri ayrıştırmaya çalışanlar kazanır.
Lütfen biri birimizden vazgeçmeyelim. Biz böyle, çok renkli, çok sesli halimizle; nice badireleri düşmana karşı beraber sırt sırta savaşarak vermiş ve bu ay yıldızlı bayrağı göndere dikmiş bir milletiz. Biz böyle güzel ve yıkılmaz bir ülkeyiz. Off söyledim rahatladım.
İnsani örf ve adetlerimizden gelen öz değerlerimizi unutmadan evvel insan olalım, sonra varsa kalem gücümüz, ve bu insani gereklileri içeren ruhu sindirerek yaşıyorsak eğer, yazdıklarımızı okuyanlar da kıymet verip, bunlar şiir diyorsa, o vakit, bu güzel ülkemin insanı ismimizin önüne Şairlik sıfatını ekler. Ancak o vakit bize şair denir.
Şiirinizde bulunan; sizin şairlik için dediğiniz benim ise insani gereklilik diye kabul ettiğim yönelgelerin hepsine harfiyen iştirak ediyorum.
Şiirinizi canı gönülden kutluyorum Nimet hanımcığım.
Umarım insanlarımıza feyz olur.
Sevgi ve Saygılarımla
Şiir tanımlarınızda da çok güzel ifade ettiğiniz gibi insanı ve insanı uzaktan yakından ilgilendiren herşeyi anlatır..Şiirde etnik yapının bir etkisi olamaz elbette yaşanılanlar farklı olsa bile hisseddilen herkeste aynıdır..
kutluyorum güzel şiirinizi, bilgilendirme için teşekkürler..
Tüm sanatlar genel itibariyle beynelmilel (uluslararası) olmalı, ben de bu görüşe katılıyorum. Sanatta çizgi, sınır olmamalı, her ülkeden, her dinden ve her dilden insan sanat dallarında ortak bir noktada buluşabilmeli.
Ekteki bilgileri de sonuna kadar okudum. Kaynağı nedir bilmiyorum ama doğruların yanında yanlış bilgiler de içeriyor. Söz gelimi Gagavuzlar Hristiyan Türklerdir, Aşkenaziler Yahudi Hazar Türkleridir. Asimilasyon politikaları artık terkedilmiş olsa da sadece biri dışında bütün saydığınız etnik gruplar kendilerini zaten Türk olarak görmekte, bu ülkeye hizmet edip vergi vermektedirler. Ancak bugün Meclisimizin, Bakanlarımızın ve yüksek dereceli Devlet memurlarımızın neredeyse yarısı bu adını anmak istemediğim etnik gruptan oluşmaktadır.
Güzel şiirinizi kutluyor, saygılar sunuyorum.
Nimet Hanım şiirinizi okurken tüylerim ürperdi.Fevkalade harika dizeler....Şiir üstü bir öğreti halini almış.Şairlik böyle olsa gerek,bütünüyle görebilmek,olanın en güzel yönünü alıp sunabilmek,bütünleştirebilmek...
Gönül dolusu tebrikler,lütfen kaleminiz susmasın.SEVGİLERİMLE....
Bu şiir ile ilgili 12 tane yorum bulunmakta