4.DOĞAYA AÇILMA:
Şiir yazan insan önce kendi dertlerini dile getirmiş; sonra annesine, babasına, öğretmenine,arkadaşına,sevgilisine şiir yazmış; sonra içinde bulunduğu toplumu görmüş, Mevlana’nın dediği gibi” Ben her toplumda ağladım, inledim.” demiş ve içinde bulunduğu toplumun sorunlarını, dertlerini anlamaya anlatmaya çalışmıştır.
Doğa kavramı çok geniş. Çevremizde yalnız insanlar yok. Hayvanlar var: Kediler, köpekler, kuşlar,ayılar, eşekler var..Bunlar insanın elinden neler çekiyorlar..İnsan yavaş yavaş doğayı görüyor. Doğada hayvanları,bitkileri görüyor. Ormanların nasıl yakıldığın görüyor; denizlerin, ırmakların nasıl kirlendiğini görüyor.İçinde bir acıma hissi bir merhamet uyanıyor. Tabii hala insanlığı kalmışsa.
Şiir giderek,sanatın özü olarak, insanın vicdanının titreyerek sahip çıktığı değerleri savunan bir araç haline gelmiştir. Şairler, hayvanlar için, çevre için, garibanlar için, ormanlar için, çiçekler için ve çevredeki diğer varlıklar için şiirler yazmaya başlamışlardır.
Bu yaklaşım bir başka idealist açılmadır. Çünkü insan belli bir doğanın içinde yaşıyor. Bu çevreyi tahrip edersek (ki hergün bunun haberlerini üzülerek alıyoruz..!) yaşayacak başka bir dünyamız yok..
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta