Şairliğin Aşamaları 5: Doğaya Açılma

Erdal Ceyhan
794

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Şairliğin Aşamaları 5: Doğaya Açılma

4.DOĞAYA AÇILMA:

Şiir yazan insan önce kendi dertlerini dile getirmiş; sonra annesine, babasına, öğretmenine,arkadaşına,sevgilisine şiir yazmış; sonra içinde bulunduğu toplumu görmüş, Mevlana’nın dediği gibi” Ben her toplumda ağladım, inledim.” demiş ve içinde bulunduğu toplumun sorunlarını, dertlerini anlamaya anlatmaya çalışmıştır.

Doğa kavramı çok geniş. Çevremizde yalnız insanlar yok. Hayvanlar var: Kediler, köpekler, kuşlar,ayılar, eşekler var..Bunlar insanın elinden neler çekiyorlar..İnsan yavaş yavaş doğayı görüyor. Doğada hayvanları,bitkileri görüyor. Ormanların nasıl yakıldığın görüyor; denizlerin, ırmakların nasıl kirlendiğini görüyor.İçinde bir acıma hissi bir merhamet uyanıyor. Tabii hala insanlığı kalmışsa.
Şiir giderek,sanatın özü olarak, insanın vicdanının titreyerek sahip çıktığı değerleri savunan bir araç haline gelmiştir. Şairler, hayvanlar için, çevre için, garibanlar için, ormanlar için, çiçekler için ve çevredeki diğer varlıklar için şiirler yazmaya başlamışlardır.
Bu yaklaşım bir başka idealist açılmadır. Çünkü insan belli bir doğanın içinde yaşıyor. Bu çevreyi tahrip edersek (ki hergün bunun haberlerini üzülerek alıyoruz..!) yaşayacak başka bir dünyamız yok..
Bu dilsiz dünyayı kim savunacak..Şairler her zaman dilsizlerin dili, sessizleri sesi olmuşlardır.
Bazı edebiyatçılar, şiire böyle bir görev de yüklemişlerdir. Şiir çevreyi savunur. Şiir insanı, toplumu, doğayı savunur. İnsanın insanlığı buradan gelir. Şiir ise insanlığın elinde,insanlığını belirten en önemli araçtır. Orhan Veli’nin Kapalı Çarşı şiirine bakalım.

KAPALI ÇARŞI

Giyilmemiş çamaşırlar nasıl kokar bilirsin,
Sandık odalarında;
Senin de dükkânın öyle kokar işte.
Ablamı tanımazsın,
Hürriyette gelin olacaktı, yaşasaydı;
Bu teller onun telleri,
Bu duvak onun duvağı işte.
Ya bu çamurdaki kadınlar?
Bu mavi mavi,
Bu yeşil yeşil fistanlı...
Geceleri de ayakta mı dururlar böyle?
Ya bu bembeyaz gömlek?
Onun da bir hikâyesi yok mu?
Kapalı Çarşı diyip de geçme;
Kapalı Çarşı,
Kapalı kutu.

Orhan Veli’nin bu şiiri, insanın çevreye karşı nasıl sevecenlikle yaklaşabileceğinin bir örneğidir. Biz, köyümüzü severi, kentimizi severiz. İnsanlarımı,ormanlarımızı, denizlerimizi severiz. Onlara şiir yazılmaz mı? Nasıl yazılmaz. Belki de doğaya karşı yakılmış şiirler, en dramatik şiirlerdir. Onlar bizim kalbimizi çok çabuk titretirler. Ve ağaçlar, ırmaklar, göller, denizler kendi sorunlarını dile getirecek şairleri bekliyorlar. O garibanların dertlerini, sıkıntılarını,aşklarını..kim anlatacak..Nitelikli şairler. Şairlerin niteliği arttıkça, kendi bencilliklerinden kurtulurlar ve daha kalıcı, başkalarının ve doğanın sorunlarına ilişkin güzel şiirlerini kaleme alırlar.

Erdal Ceyhan
Kayıt Tarihi : 1.5.2010 04:39:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Erdal Ceyhan