// Sana doğru çağlayan, sevgimdi nehir nehir//
// Kadere hükmederek, sonsuza etme tehir //
Yazan yazmış, silmezmi ki
Eser tufan fırtınalar
En evveli bilmezmi ki
Es, ısınsın tüm kıtalar...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
-Söze gerek yok her şeyi zevkle okudum.Saygılar.
İster kendi gönlünü, istersen beni kandır
Bu sevdâya şiir yaz, şairleri utandır...
Şiirin hepsi güzel olmuş ama bu son beyit daha da güzel.
Ellerinize sağlık, tebrikler, selamlar.
// Sana doğru çağlayan, sevgimdi nehir nehir//
// Kadere hükmederek, sonsuza etme tehir //
Diyorum bir şiirimde: *İçimde hep aynı nehir*
Ve de devam ediyorum :*Akışı mânâlı tehir*
// Bilet kes kullar yazsın, son dönüşü olmayan //
// Tarihi unutulsun, visâl var doyulmayan //
*Semâdan vasıl gözledim* bir yerde ümit kalmayan
*Bilsen ki nasıl özledim* gönlümden gönüle kayan
// Yer yüzünde tek yıldız, seyyâre zühâl misin //
// Eşlik etmek isteyen, sevdâma mahâl misin //
Gönül aynana akseden 'seyyâre zühâl''im sensin
Ve eşliğini dileyen 'Sevdama mâhal''im sensin
// İster kendi gönlünü, istersen beni kandır //
// Bu sevdâya şiir yaz, şairleri utandır //
Gönlüm hep kanıkdır zâten ister isen sen de kandır
Ben şair değilim ki gel sen yaz da beni utandır
-----
Karşılıksız ve yorumsuz bırakmaya hiç bir gönlün razı olamayacağı bu muhteşem sevda manzumesine karşı, şair olmasa da insan, gönlüne dolan hissiyatı yüreği şiire dönüştürür ki, kalbimi kontrolümde şiirin hakkı olarak mausun ucuna dökülenlerden bunlar su yüzüne çıktı...
Kaleminiz ve yüreğiniz hiç susmasın, o sevgi yüklü yüreğinizle bin yaşayın; gençliğinizin kemâle erişme erdemini yaşayıp, sürûr ve bahtiyârlıkla nice hayat ve saadet dolu yıllara erişin dilerim... Selâm, sevgi ve saygılarla...
Pendik; Mustafa Benkli
Yüreginiz dert Görmesin Ayser Hanim
Gercekten cok güzel bir Siir.
sevginiz, emeğinizle dökülmüş 'özel kelâm'ınızdan,
el bilmiş, inanın nota da utanmış...
saygılar
Bildiğim ve önemsediğim konuların başında gelir SEVMEK.
Muhteşem ŞİİR'den anlıyorum ki; yetinmemek, daha çok, daha çok sevmek gerek.
Dikkate alınmıştır.
Gönlünüzce, gönlümüzce sevip, sevilmek dileklerimle,
Yürekten kutluyor, 10 puan, sevgi ve saygılarımı gönderiyorum.
// Sana doğru çağlayan, sevgimdi nehir nehir//
// Kadere hükmederek, sonsuza etme tehir //
Kaleminiz daim olsun Ayser hanım, yüreğinize sağlık, sevgi ve saygılar.
// İster kendi gönlünü, istersen beni kandır //
// Bu sevdâya şiir yaz, şairleri utandır //
ayser hanım,
farklı bir çalışma, harika bir şiir
kutluyorum efendim
iyi akşamlar
// Bilet kes kullar yazsın, son dönüşü olmayan //
// Tarihi unutulsun, visâl var doyulmayan //
Ne güzel dizeer Ayser Hanım...Şiiriniz çok güzel...Tebrikler efendim...Saygı ve sevgiler...
// İster kendi gönlünü, istersen beni kandır //
// Bu sevdâya şiir yaz, şairleri utandır
kimseyi kandırmaya gerek yok şairim.ellerin ve yüreğin dert görmesin diyorum.başarılı çalışmanı yürekten kutluyorum ayşer hanım..selamlar saygılar.
Bu şiir ile ilgili 55 tane yorum bulunmakta