Bir takvim yaprağında asılıp kaldı zaman.
Gittin diye bükmekte boynunu koca şehir.
Hasretin başköşede hayat hanesi virân.
Yaşamak bir heyûla her nefes sanki zehir…
Sanma ki yollarını bekleyen yalnız benim.
Kaldırımlar gölgemin kollarından tutuyor.
Ruhum alevlenirken buz tutuyor bedenim.
Nicedir tebessümler çehremi unutuyor.
Bezirgândır ayrılık sensizlik ülkesinde,
Ruhumu benden alıp bana hasreti satar.
Çok seneler geçse de aldanmak gölgesinde,
Gönül şehrimde hala nice nevbahar yatar…
Simsiyah ağulara bürünürken gözlerim.
Sanma ki her alevin ardında hep kül kalır.
Yalnızlık bahçesine saçılırken izlerim.
Benden de yokluğuna kırık bir gönül kalır…
Bedenim usul usul düştüğü gün toprağa,
Kumrular söyleyecek pencerenden adımı.
Ne güle gönül koydum ne dala ne yaprağa.
Firâkınla doldurdum ömrümün miyâdını…
Kabrimden asûmana çekilirken şu ruhum.
Son bir kez bakacağım gül güzeli yüzüne.
Sanma öksüz kalacak öldüğüm gün bu ah’ım.
Hicrânım bulaşacak şairlerin sözüne…
Altıtemmuzikibinoniki.
Yusuf MescioğluKayıt Tarihi : 6.7.2012 22:59:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
' Kelâm ki; dilden önce bir gönülde yoğrulur. Sen hele bir Allah de Sükût bile doğrulur... '

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!