Sislerin içinde kayıp düştükçe,
Süreklilikler çepeçevre sararken beni,
Güneş olup doğan sen,
Sisleri tırmalayıp yırtıyor atıyorsun.
Kapatınca gözlerimi yakalandığım karanlığın
Çıkmazlarında kaybolurken,
Bir kibrit çakıp karanlığa
Zifiriyi tutuşturup yakıyorsun.
Sağolasın dostum.
Sıkıştığım dehlizlerde çırpınırken ben,
Bir mucizeye sığınıp, sığınıp da
Sonra topluyorsun paylaşabileceklerinle,
Bölüyorsun fikirlerimi, fikirlerine:
Kalanları çarpıyorsun, gidenlerle.
Bir şiiri bırakıp da ruhuma;
Kızarken ben, sıkılırken sıkkınlığımdan
Bitiyorsun yine, sarmaşıklar gibi
Yokluğumdan çıkarıp beni,
Varlığıma taşıyarak
Yaşamın anlamını beynime
Çuvaldızlarla kazıyıp
Kaynayan kazanı
Kaynatana taşırıyorsun.
Söylesene dostum!
Ben mi abartıyorum;
Yoksa sen, bir insan için
Fazla mısın, ne dersin?
Mehmet Sercan TezcanoğluKayıt Tarihi : 29.7.2001 00:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!