''Ben ölmem ki'' diye mırıldandı şair,
''Neden'' diye sordu saudade,
''Hiç yaşamadım ki'' dedi ve duraksadı,
''Yaşamayan ölür mü hiç''
Şaşırmıştı;
''Nasıl'' deyiverdi saudade,
''Seninle yaşanmayan ömür, ömürden sayılmaz,
Sensiz yaşanan ömründe ölümü olmaz,
Var oldum derim,
Yok olacağım derim,
En nihayetinde de nefes alıp vermeyi bırakır, toprağa gömülürüm.''
Ya benimle olsaydı ömrün,
Ne olurdu? dedi saudade,
İç çekti şair;
''O zaman ömür, ömür olurdu,
Aldığım nefes bambaşka anlamlar kazanırdı,
Sana bakarak,
Tenine dokunarak,
Sesini duyarak, geçen her an yaşamın hazzıyla dolardı hücrelerim,
İşte o zaman sadece var olmadığımı yaşadığımı hissederdim.''
''Peki'' dedi saudade,
Öyle olunca da yine yaşlanıp ölürdün.''
''Yok o zaman ölmezdim,
Bedenim yaşlansa da seninle geçen her gün ruhum gençleşirdi,
Huzurlu olurdum,
Mutlu olurdum,
Bahtiyar olurdum,
Berhudar olurdum,
Hayatın doruklarında yaşar ve sonunda nefes alıp vermeyi gözlerinin içinde, kollarının arasında bırakırdım.''
''Sonunda ölüyorsun işte'' dedi saudade,
''Yok'' dedi kararlı bir şekilde şair;
''Yine ölmezdim, öylesi bir ömrün sonu ölümmüş gibi zannedilse de ben toprağa değil kalbine gömülürdüm,
Ölümsüz olup sonsuza kadar yaşardım orada...
Vesselam!
Ölüm aşksızlara,
Aşktan mahrum kalmışlara,
Ölürse beden ölür,
Aşklar ölesi değil...''
Kayıt Tarihi : 7.11.2022 15:59:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!