Sana neyinim desem,susup kalırsın.
O an muammaya dalar,
Hüzün çiçeklerini açarsın.
Kokusu hayatıma sinen yalnızlığın olur.
Söylesene bana,sevmek dediğin bu kadar zor mudur?
Gece ayrılığın hüznünde yine öylece,
Güneşe hasret ay ışığı karanlık zifirde.
Aydınlığa özlemidir bulutların kapanışı,
Yağan yağmurunsa gök mavi hasretine gözyaşısı.
Gece hüznü taşıyor yine bu gece,
Gün ağırmaz mı hiç senin ikliminde?
Umudunun son nefesinde
Kanatsız bir melek düştü ellerime
Ölüme beş kala kapatmıştı gözlerini
Gitmek isterken bile güzeldi
Ama gidemedi.....
Olmazlar kalmalı ellerinde
Uzanamam asla yasak bedenine
Cehenneme sürüklenişimdir,aldanmam sana.
Senin aşkın yalnızca
Günaha davettir bana..
Orada mıdır bilmem?
Uzanmaya kalksam,
Bilirim ona da yetişemem.
Bir belirsiz düşünce bir gel git yangını bu.
Kovalamak istesem,içimde kaybetme korkusu...
Gece,
Sabitken yıldızlara bir gece,
Adını koydum sevdamın
İsmi mor menekşe..
Adını son koymuşlardı sarı baharın,
Oysa ben bilirdim hiçbir baharın son olmayacağını.
Ansızın çıkageldin bir gün,
Yaprakların hüznünden.
Ve ben sende sonbaharın,hüzünleri sararttığını gördüm...
merhabalar;
Güzel yiğenim antoloji ailesine hoşgeldin. Kurucusu olduğum ''Bir Başka Bakış'' ve ''Bileşik Kafkasya'' guruplarına da beklerim. Bu ara da isminle bir problemin mi var ki; bu uyduruk isimle yazıyorsun,ben olsam ismimi tercih ederdim. Şiirlerini elbette yorumlar ve antolojime alırım ...