- Ateşi köz eyleyen çırasından utanır… -
Gecikmiş baharları yaz kılarken kış için
Zemheri’yle baharın arasından utanır.
Sabahı küstürür de mağrur bir bakış için
Simsiyah kirpiklerin karasından utanır.
Göç eden yıldızların gölgesinden kayar da
Bir tek mutlu düş için tövbesinden cayar da
Her derde içerleyip kendi derdi sayar da
Gündüzü gece kılan yarasından utanır.
Saatleri katledip takvimleri yırtarak
Yazdığı satırların özlemiyle artarak
Yorulmuş anıları elleriyle tartarak
Bomboş kalmış yüreğin darasından utanır.
Güllerin arasından dikenleri seçmişken
Hüznün dar köprüsünden hiç hesapsız geçmişken
Sabaha dek, aşk denen meyi susuz içmişken
İçindeki sarhoşun narasından utanır.
Uykusuz gecelere hayalleri yükleyip
Hüsranın kuytusuna bin bir umut ekleyip
Vuslat denen kapının uzağında bekleyip
Bir gün elbet gelecek sırasından utanır.
Bin kere tövbe etse, belki tutmaz bir kere
Ama, teslim olur hep aşk isimli hançere.
Sol yanını çıkarıp, koyarak orta yere
Şurasından be dostum, şurasından utanır…
29.11.2008
Beylikdüzü
Yavuz DoğanKayıt Tarihi : 1.12.2008 18:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Yavuz Doğan](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/12/01/sair-severse-eger.jpg)