dışarıda yağmur yağıyordu
ağustosun ilk günü
ve ilk saatlerindeydik
bu bir yaz yağmuruydu
seninle hiç bir yazımız olmamıştı
daha tanışalı şunun şurasında
kadınlar
ah şu kadınlar
hani bizim hemcinsimiz olmayanlar
ve hayatımızı onların üzerine kurduğumuz
güzel kadınlar
çirkin kadınlar
kollarım arkadan bağlı
yüz üstü yatıyorum yerde
ellerim uyuşmuş
ayaklarımı hissetmiyorum
kapımı çaldı
evet evet kapı zilini duydum
maskeni tak ve çık dışarıya
karış sende senin gibilerin arasına
mutlu ol veya olma
beni ilgilendirmez bu konu
beni ilgilendiren tek şey
artık seninde onlardan bir farkın olmaması
özledim seni be kadın
bak gece gece yine ağlattın
gözlyaşlarımla süsler oldum artık şiirlerimi
sana yazdıgım ama veremediklerimi
bu satırları okusan anlardın aslnda sen
hepsinde ne kadar gözyaşı olduğunu
hüzünlü şarkılar yazmak istemezdim eskiden
zaten öğrendim hüznü kederi senden
yanlız sanmayın beni,tek başıma iyiyim
zaten tek doğum bırakında tek öleyim
hayatım film şeridi gibi geçti gözümden
ölüyorum sandım korkmuyordum ölümden
yalanlar denizinin kayıp balıklarıydık sanki
gün geçtikçe dibe yaklaşıyor
hergeçen gün biraz daha batıyorduk
düşüncelerimizi çaldılar önce
sonrada duygularımızı söküp aldılar yüreğimizden
ne duygu kaldı ne de düşünce
Yazıyordum
Yazıyorum
Yazdıkça soğutuyorum kendimi
soyutluyorum insanlardan
onlar nefret ediyorlardı
ama ben onları takmıyorduk
zaman her acıttığında bizi
çıkarırdık yüzümüzdeki maskeleri
yüzleşirdik,aynaya bakıp gerçeklerimizle
gözlerimizden akardı damla damla acı tanecikleri
çektiğimiz çilemiydi bizi yaşlı kılan
yoksa geçen seneler mi
pirelerim nerde
pirelerim
pirelerim kaybolmuş
onlarda mı beni terketmiş yoksa
biri mi çaldı onları
ben ne yaparım onlar olmadan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!