Yalancı bir mavilikmiydi,
Yoksa her an yağmaya hazır bir hüzün bulutumu
Beni alıp götüren gözlerinin içine
Hafif bir bahar aldanışımı kışın ortasında
Yoksa küçük bir avuntumu varlığın aşksız kucağımda
Bir hataylamı yargıladın beni
Yoksa kimliği tesbit edilmemiş birkaç akılsızın aklıylamı
Benden kaçışın hatam yüzündenmiydi
Yoksa bahanemi ettin her şeyi
Yada başkalına yaptıklarımın bedelini ödediğim
İlahi bir adaletmi bana yaptiğin
Seni hiç sevmedimki
Sadece hafta sonları bizim eve kapanabilme ihtimalini sevdim benimle
Bakmak için puk kolleksiyonuma
Ve bana verebilme ihtimalini sevdim
Dedenden kalan üç beş değerli pulu
Ne yana baksam dağ ve deniz sandım yatak odasının yalancı maviliğini
Sisli bir sabhtı
Yine her zamanki kirliliğine yenilen
Rutin bir kış sabahı Ankaranın
Ve bir söğüt ağacı vardı hatırlarmısın
Rüzgarın okşadığı dallarında gülücükler saçan etrafına
O kahrolası soğuğa inat
Özlemek acı çekmekmiş
Dalıp dalıp giderken yokluğunda hayaline
Ayrılık öldürmekmiş
Son kalan parçasınıda kalbindeki
Sıcak bir ten yokluğu yaşamakmış geceleri yalnız yatağında
Dün durakta gördüm
O uğursuz başının taşıdığı zülüf saçını
Dün durakta gördüm
Aşağılık gözlerini saklayan o incecik kaşını
Yanaklarını gördüm sonra
Artık eyvallah derken yıldızlar geceye
Gözlerin kal diyor dudakların git
Ben hala severken seni delice
Kalbin kal diyor dudakların git
Resmine bakıp ağlarken bile
Artık aylar geçti
Seni yokluğa göndeerdiği o akşamın üstünden
Ve artık kimler geçti geçip giden ömrümden
Bilemiyorum şimdi senmi daha uzaksın
Yoksa yıldızlarmı gök yüzünde parlayan
Dilerim kimse kalmazYer yüzünde
Yine başlamak voltasında sensizliğin
Yine dağlamak kızgı ateşte gölümü
Ve yine bir hayal uzaklığında yaşamak seni
Hiç dönmeyeceğini bile bile
İnce hesaplarımın derin aldanışlarında yitirmek seni
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!