“Ger derse Fuzuli ki ‘Güzellerde vefâ var’
Aldanma ki şâir sözü elbette yalandır” (1)
Derler ki bu mısrâda yalan yoksa hatâ var
Mantıkla değil, şâir, odu eşkle yazandır
Bâzan gamı neş’eyle yazar, neş’eyi kaygı
Bâzan gülerek yazdığı harf, dertli figandır
Efkârını mısrâlara nakşettiği yerde
Hem âşıkı hem mâ’şuku kalpten okuyandır
Beytindeki kan teşbihi al renkli şarapsa
Mecâzi meâlinde, akan göz yaşı, kandır
Mâhir ve derin duygulu şâir kaleminde
Yaz günleri kış, kışları bâzan da hazândır
Bir dil ki bu ifrât ile tefrit arasında
Şair dili kalpten konuşan gizli lisandır
Şefkatle, zarif beytine resmettiği meçhul
Asker, vatan uğrunda ölüp yerde yatandır
Pejmürde kıyâfetli bu gurbet zede şâir
Doktor gibi her yâreye bir çâre bulandır
Mestâne, hazin günleri meyhânede geçmiş
Bir şâire dünyâ bile uydurma vatandır
Hiçbelli değil doğduğu yer, geldiği belde
Gurbette ölen şâirin öz yurdu cihandır
Şâirlerin ekser defa hoşlandığı lahza
Boş vaktini divânına vakfettiği andır
Serbest hece vezniyle de şâir yazar amma
Aruzdaki aşk sözleri ezberde kalandır
Ahraz, gözü kör âşıkı dillendiren elfâz
Mısrâlara yerleştiren şâir mi yalandır?
Şâir yazacaktır. Bunu dert eyleme Bâki
Hüzneyleyişin boş yere feryad-u figandır.
(1) Fuzuli’nin gazelinden
Od = ateş
Eşk = göz yaşı
Mestâne = sarhoş gibi
Ekser = en çok
Lahza = an
Elfâz = sözler
Mef û lü, me fâ î lü, me fâ î lü, fe û lün
/ / . . / / . . / / . . / /
Kayıt Tarihi : 19.4.2003 19:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)