Yalnızlığın tenha sokaklarında dolaşırken ruhum
ısız kalabalıklarına karışır sensizliğin
ve gölgeleriyle, dost gecelerde
bir seni düşünürüm
sigaramın dumanında,
bulut bulut gökyüzü,
turuncu akşamlarda
gün batımında o kan kızılı gözyaşları
sen yoksun yanımda
şimdi çok uzaklardasın
bu gece, bir başka hüzün var içimde
seni düşünüyorum,
ve kadehelerde arıyorum seni
dudaklarının izleri değil aradığım,
sevgini, o sımsıcak yüreğini arıyorum
geçmiş bir ilkbahardan,
arta kalmış bir hazanda,
durmuş zaman...
mevsimsiz,
rengi solmuş,
kurumuş hüzün yaprakları,
gecenin tenha bir yerinde, bir yerlerdeyim,
uzak diyarlarda bir yarin hasretinde,
saat, gece yarısını çoktan geçmiş,
dışarısı serin bu gece.
usulca esen rüzgar, bir an alıp götürdü beni yine o anılara…
ay dolunaymış o gece,
gel bir düş kuralım seninle, sevda üstüne
ay, şahidimiz olsun, ve de, o sevda ülkesi
sahilde yürürken el ele
denizden bir beyaz martıymış havalanan
konarmış saçların ışıltısına
bir gün, ansızın çıkıp gelsen,
bir gece vakti,
kayıp bir mevsimde,
zamansız bir yerlerde,
bir hazanda mahsur kalmışken sevda...
ilk kez yazmıştın bana
“merhaba”
“istanbuldasınız değilmi”
“ istanbuldayım evet...“ demiştim,
“ah istanbul...çok özledim istanbulu”
öylesine mahzun
hasretle bakıyorken yıldızlara
dalıp gidiyorum uzaklarına
yıldızlarca sensizliğin arasında
yine seni düşünüyorum
serin bir yaz akşamında
ve, yine yalnızlığımla
gözlerinde gördüğüm
o ışıltılarında kahverengilerin
sevdalar vardı bir zamanlar, sen vardın
bakarken alır götürürdü beni
bilmediğim mutluluk diyarlarına
ellerin ne sıcacıktı senin...ne sıcacıktı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!