Gözkapaklarım sonsuzluğun önünde perde,
O perde ki uçları sürünüyor kederde
Karanlık gece, karanlık yıldız, karanlık rüya
Karanlıklar denizinde boğulmuş sanki dünya
Işıksız rüyalar uyuşturmuş beynimi
Yollar sensiz ve uzun geceler
Sensiz şehir, sensiz mesafeler
Varılmaz yolun en ucunda
Unutulanlardan bir sensizlik kaldı aklımda
Takılmış saat gibi tekrarlıyorum zamanı
Rüzgar sensizliği öğretti bana en genç yaşımda..
Düşüncelerim terketti beynimi yalnız kalınca.
Sensizliğin sonsuz yükü binmiş gözkapaklarıma
Gözlerimi açamadım ıssız sabahlarca
Sensiz kaldı düşlerim
Eğer bir sabah uyandığında
Bir başka parlıyorsa güneş
Ve bir başka kokuyorsa saksıdaki çiçekler
Bir başka tad varsa yediğin yemekte
Ve hayat 'ben yaşanmaya değerim' diye haykırıyorsa
Ve herşeye rağmen bir hüzün dolaşıyorsa içinde
Bu sana son mektubum...
Öncekiler mi?
Öncekiler hiç olmadı.
Öncekiler yoktu ama,
Umut ışığı kadar parlak gözlerin vardı
Sen vardın...
Ben seni sevdim seveli
Yeniden yazdım en güzel aşk şarkılarını
Geceler boyunca yazdığım
En muhteşem şiirlerim yetmedi ya güzelliğini anlatmaya
Yırttım attım hepsini düşünmeden
Dün öğleden sonraydı galiba...
Bulutsuzdu hava
Ben sokakta yürüyordum yine..
Şimdiki gibi
Yavaş yavaş ama aceleyle.
Git artık, bekleme...
Soğuk bir öksürük takıldı kalbime
Soğuk ama yakıyor gözlerin kadar
Beni artık sadece sensizlik anlar..
Bekleme, git artık
Erimeden yüreğimdeki kar...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!