Kuru bir dal
Kopmuş ya da kırılıp düşmüş, bilmiyorum
Belki de bir kuşun ağırlığına dayanamadı
Yatıyordu yerde, öylece, kıpırdamadan
Ağlamıştı sanki
Toprak sıkıca sarılmış, belli
Daha ne kadar sayacağız günleri
Ayrılmak değil ki bunu adı
O gün bu gündür sayıyorum
Sayıyorum kaç gün daha seni özlemişim
Kaç gün daha seni düşünmüşüm
İnan saatini sor söyleyebilirim
Pervasızca çırpınan pencereler, rüzgâra karşı
Yakarcasına eşyayı, bakışını fırlattı karanlık
Bir çığlık yankılandı, inleyen acı acı
Beyaz bayrak, tabana kuvvet, kaçarcasına aydınlık
Ufuksuz bir gecede, düşündü dünya
Rüzgâr saçlarında sabahlar
Güneş yüzünde parıldar
Yıldızlar gözlerini güldürür
Ay yüreğini konuştururdu
Ama sen hiç uyumazdın
İki ihtimal var önümüzde
Yaşamak ya da ölmek
Seçim hakkımız var mı
Bunun öncesinde iki ihtimal vardı
doğmak ya da doğmamak
Biz seçim hakkımızı doğmaktan yana mı kullandık
Geviş getiriyor sanıyoruz hayat
Belki de hayallerimiz böylesine sığ sular
Yorgun bir denizde yüzüşüm
Soluğumda kürek çekiyor, olmayan dalgalara inat
Bir gün bir volkan olacağım
(Ateşimi kimse bilmeyecek)
Dökeceğim içimi sonsuzluğa
(Sesimi kimse duymayacak)
Akışım sonsuza doğru
Sesim çığ gibi üst üste katlanacak
güneşi avcum sıkmış ben değil
o da yakmış kaçmış
sıktıysam affet
(ateş çemberin dar geliyor bileğime)
İçinden çıkılamaz yenilikler de varmış
İçinden çıkmak başarılmış
Deneme yapmak durmaz hayatta
Bilinmez gelecek varken karşımızda
Her anı hoca olmaz ki
İyileri ayıralım desek parmaklar yeter saymaya
Sıradan bir gün işte bugün
Sıradan kelimesi her insanda aynı manaya gelir belki
Fakat karşılığı aynı mıdır?
Senin için sıradan bir gün benim içinde sıradan mıdır?
İnsanız hepimiz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!