şair’ini arıyan şiir..Delinin Günlüğü…En ...

Engin Demirci
941

ŞİİR


61

TAKİPÇİ

şair’ini arıyan şiir..Delinin Günlüğü…Engin Demirci… www.beyazrenkler.org

----------------------------------------

şair’ini arıyan şiir..Delinin Günlüğü…Engin Demirci… www.beyazrenkler.org

Bir özelliğimiz var birbiriyle alaka ve mana içindeler özlediklerimizde
Hem du bu iç içe geçmişlik içinde de özgürler adını kul sananla
Saygılı ve eşit bir soluk dualarla alış veriş içinde olsaydılar
Birbirlerine eşit olarak seslenecektir, şefaat ya rasullullahla

Görmeden eşit cevaplar alıyor canlı-cansız eşitliğinde zamanda sahibiz.
Bir ortak bakışmada buluşuyor sanki yeniden doğar gibiyiz.
Hayattaki zerdüşt inancın edebi isyanını özler gibiyim.
Sessizlik kulesinde ölüm sessizliği dargın anılar gibi.
Doğa ahlakı edebi gündemimiz ortasında gönlü besleyen gücümüz yerleştiriveriyor bizi.
Edebi dua zincirinde anlamlayanlar içinde doğallığın.
Kırıldığın duyarsızlıkları duydukca azrailin peşine yolculuğa çıkıyor dualarım

Ruhunu tüm dünyaya yayan duaların tasarımındasın.
Simge oldu görünmese de Leylalara,mecnunlara Ferhatlara şirinlere aşk
Varlığın sürdürmeyi başardı kendi saflığında varsaydın sende huzuruna
Tutkularım için göz kamaştırıcı oldu sadakatin besmele tadında.
Değerini hiç kaybetmeden bir sırrın gerçeğini keşfetmek duygusu verir duaların büyüsüyle.
Beni aşk sanırım beğendi, bende yemin ettim, ne sordum ne söyledim gelmiş oturmuş ruhuma
çünkü beni anlatan cümleyi yeniden kurarken sesimi kaydetti dualara.
Hayal bile edemediğim bir yazgı beni zamanda geri götüren.

Seslenen sahiplenmek istenendi sırrına aşık olmuştum.
İçinde yaşamak istediğim dünyada iç alemimden yola çıktın.
Duygunun varlığını hissediyor insan,sanki hep ölümsüzlüğe kavuşuyorum.
Kadim ve modern edebi evren içinden.mükemmel bir biçimde harmanlanıyorsun.

Ruhunun kurtuluşu için sarılıyorum ahlakına uğrunda can vererek.
Kaderden kaçış yok elimde kalem bedenime dair bir adamın duygularını yazıyor.
Kadim geçmişin duyarlı mirasından yararlanarak ufak bir iz bile kalmadı.
Masa başına oturmuş gözlerinin sonsuzluğunda hasreti kokluyor sayıklayan dualarım
beni hayal etmeye uzandığın yerden görebiliyorum seni.

Sadece bir şiir değil yıkıldıkça duvarlarım arasından çıkan harfler.
Her şeyin kirleneceği kadar kirlendiği hayatta çoğalıyor sesin.
Gökyüzüne baktım kuşlar seçilemiyor artık.
Kalemim kağıt üzerinde kararsız korkularla beni bırakma diyen harfler arasındayım.
Gelmesi geciken çığlıklar atıyor insanlar. Ateşim duramıyor bu hallere
Kaldırıp yüzüme baktığım dünde kalem durdu yine.

Uzaklaşan ayak seslerine karışıyor sevgiler çerçeveli resimlerde
Yüzümü avuçlar içine aldığımda duaları aşk olsun sana aşk diyorum.
Ne sordum ne söyledi önce yaşamış olan bana acıyla bakanlara soramadım bir çift sırrı.
Alınıp bugüne getirilenler yıldız gibi kayıp gidenlerdi,
Kalemin yazmadıklarımı kalmış sineme çarpıp geçenlerde.
Çığlık çığlığa gelişlerini duymaya başladım öldükçe mutsuzlaşanlar
Edebileştiren ölü seslilerin konuşmasının ruhaniyetime üfledikleri.
Zehirlenen hayata inat çok büyük bir işaret gönderiyor kör yanlarımızın görmedikleri.

Düşünüyorum sanki rahatça söyleyebildiklerimi.
Özümden suçlusamda yolu açık olsun günah ve sevaplarımın.
Uçur bizi nefis ya şeytana inat rahmana yada bana karşı kararım garibin aşkında

Bir gizemin içinde her fırsatta söylemekten çekindiğimiz dua.
Duyguları belirtmeyi tercih eden sıradan durumlara anlık bakışları sunarken.
Birbirinden bağımsız iki öznenin uzanan bir gölgeyle birleşmesinin secdesi aşk.
Gece lambası altında düşen kimsesiz bir bankta anıların hatırlanması belki de.
Tarz da görsellik arayan gözlerde eğilen başların nemindeki kendini bulmaya görsel şölen.
Sunulanların peşine takılanlarla terk edilen gezgin bir yaşam.
Benim derken görmedik yer bırakmayan aidiyetle hissedilenlerin yansıması.
Anlık bakışlar şimdi buradalar tasvir ettikleriyle duyguların bağlantısı yansıttıkları uyumludur.

Burada veya başka bir yerde nerdesin?

Hüznüyle yarattı, hüznüyle yıktın o kadar harikulade yazdın ki yüreğime seni.
Sakınmaksızın ortaya koyduğun insanın duygularındaki karmaşasın.
Ümit ettiklerinle çok mutsuz olduğunu hissediyorum, anlamadıklarımlasın
Aklı başında sonsuz jestsin aşkı öğrenmeden ağladığım gözyaşlarısın
Hatta öyle düşünemeyeceğimi bilmenin kıskançlığı içinde kapatıyorum seni seyretmek için gözlerimi.
Böyle veda ediyordu seni özleyen intiharlarımın sessizliğinde bu satırlarla uğurluyorum.
Bilenler için bölmeden uykunu tutkulu okunan yanlarına uyanmadan.
Samimiyetinden kuşkulanılamayacak bir veda mütesebbisisin

En fazla beslendiğin suskunlarımın anlarında topluyorum seni.
Birikmiş tüm hüzünlerini aldım bile kendini iyi hissetmen için bin hüzüne karşı dualarım
Aklının aydınlığına soramadıkların sinmişti dilsiz kelimelerine.
Kaçınılmaz ve kasıtlı bir hüzün hayatına hakim duyguyu tarif edişinden belliydi.
Bu bir utanılacak akıntıya kapılışta gidip sevgili arayan inanılmaz bir dokunulmazlık.
Tezahürü duaların özünde hüzün aynı hüzün, yüzün gördüm dedim
Tüm zamanların yüreğimdeki baş yapıtısın, sürgünlerimde keşfettin
Sahibine acı veren bir zeka çıkıyor deşince altından göz attıklarımızla

Bir deha sadakatin denklemini çözen bir dualarım var acılarını alıp uzaklara götüren.
Hayatımın en mutlu anı aşmışlık duygusuyla özümsedim.
Düşünenlerin düşünceleri üzerine düşünmeden ayağına yöneliyor tercihim.
Onaylanması gecikmez dualarımın mezuniyet tezidir sadakatim aşkla ödülleneceğim.

Ama miş'ler buraya kadar başımda çok beklediler.
Bembeyaz bir duada olmayana kadar yükselensin duvarlarının arasından.
Yıllarca yürüdüğüm günlere inat değişmez durağım oldun.
Masmavi bir gökyüzünün altında bekleyen bir bulutçuk bana bakan.
Beni fırtınalarıyla içeri çeken dualarının ağırlığına sığındım.
Belki de hüznünde ve sevginde tedavi olmaya çalışıyor yüreğim.
Benim bu günümdü artık geniş zamanında akşam olunca susmaktır


Bu kadar erken terk edeceğini bizi bilmiyorduk bilemezdik hüznün.
İntihar eden hayata inat kabuslarla yaşayan bedenlerden kurtulmaya çalışan
cüce bir sevgimle yaşıyorum sineme çakanlarla, yıllar sonra merhaba
Uyuşturucu bağımlısı, panik atak, klinik depresyon, alkolizm,eş cinseller, lezbiyenler
arasında kurtulamayan fantastik uğraşa sevi renk her şeye var olanda

Bir cevap bulunamayan sorular arasındaki insanda di'li geçmişle kalan
Bu kadar erken terk edileni bilen içinde gezgin olanın uğraşı olmuş hayat.
İntiharların gölgesinde yaşamaya mahkum olanların gözyaşlarında hayat.
Akıntıya kapılmışlar benim hayranlığım, ne uyku uyumuşum
Merak karışımı bir ilgi hayatı takip etmek için,uykusuzluğumdaymış dünya
Olağanüstü hüzünlerin bulunduğu zeki ve yetenekli insanların ucuz yaşamları hep aynı evde kalan.
Çok içen, uyuşturucu kullanan hasret olduklarına konuşamadan.

Her gece bir başkasıyla sevişen yürüyüşler arasında uğrunu arayan bedenler
Ruhsuz katılışlarıyla helalden cayan var oluşlardaki yok oluşta her şeyler
Gelmeyenlere inat en az bir kez intihara teşebbüs eden sadakatler
Çaresizliklerinde ölen duygularla tedavi olan, nefessiz atan kalpler
En yırtıcı hüznün görünüşteki tezahürlerinin adına demirlenmişlik

Hüznünü mükemmel ifade eden iğrenç görünenle kısa kısa söyleşen gözyaşlarında.
Sevinerek yudumlanan alkol takdimleriyle mutsuzluğu kanıtlayan
sayamadıklarında saydıkları unutuluş kadeh kadeh bir meşkte
Hemen her biri çok ses getiren hüzün yılları çağında yaşıyor insan
Teselli arayan insanlığa birer davet göç edenler benim dostlarım
Yanında demirlenenler çok önce ölmüşlerle müjdelenen insan neyi aşmıştır.
Puslu anılar mahyaların gizemli ışığında asılı duruyor, kaçıp kaybolduklarımla

Söylediklerimiz kandillerimizin aydınlattığı kadim bir gökyüzünde kalıyor
geçmiş zamanlar üzerinde senle kalalım denilen gölge oyunlarımız.
Tarzın yaşama göstergesinde fısıldayan incecik bir hüzünle
yad edilen eserlerimizde söylenecek çok sözümüz var beslenenle

Tam anlamıyla bam başka halde yaşamayı içselleştirilmiş anılarda yarım kalanlar.
Okuyoruz yokluğunda üşüdüklerimizde, kimse bilmez kim olduğumu
yaşamdan beslenen yaşamı yansıtan ve yaşamı yaşamayan yanlarımızla.
Toplumsal yaşamı ne kadar kucaklayabiliyorsa bambaşka bir rüya alemi yaşatıyor.
Bu rüya büyülü kaf dağı olan sevgilinin sayıklayan nefesinden süzülüp geliyor.
Hasret mektupları harf harf sardıkça eli boş gelmez,
Bereketli bir sevgi her yere sinen kelimelerle dolar bedenime
Ne olacak pek rahatsız olmazsınız burasını anlamak istersiniz veda ettiklerinizin arasında.
Bildiklerimiz pek çok kişinin bildikleri son sözlere.
Salınmış fakat ne haldesiniz? Beslenen açlık elemlerinde bir şeydesin

Bu riyacı tavrı yutmayan bize ait bir sevgimiz var.
Ha göreyim duada seni ey sevgili. Katlanmamız divane sabrımız hayata.
Hepsini birer birer seçip ayırdığımız bu hasrette kefenleşir.
Bundan kolay bir şey yok aşkın ayağına varmak için.
Bir kere ruhunun çehresine baktım. Yıllardır oruçlu duygularım davudi.
Simasında oruçsuzların olduğu ötekinin tokluğunda gördüm tarif eden aşka açlığı.
Baharistanına girdiğimde gülleri açmış, sümbüllerin, lalelerin, zerrinlerin arasında
fulyaları yetişmiş bülbül gibi şakıyan dualarla giyinmiş gezinen mekandın.
Biçareliğine inat ilk cümleden tanıdım seçkin dualarının sarmasından.
Kendine özgü bir üslupla zevkle okunan adabında bestelenmiştin,

Nerde o eski sık sık duyduğumuz yitik zamanlarda kalan sözler.
Yakalanamayan burç yıldızları arasında zamanların ardında bir hayal.
Belki de bir rüyayı yeniden yaşama isteğimsin o gülüşlerde.
Arzı endam edenlerin bilmez kalabalığı arasında arıyorum seni.
Nereye ve niçin gidip geldiklerini bilmez bedenler arasında bana yakacak bir güneş lazım
Ruhumun benimsediği bir hünersin.İçilen şarapların tadında eremediklerim
Destur almış duaların bir sel gibi geçiyor mahşerimi yararak tiryakiliğime silinmez izler bırakıyorsun.
Bu kadar çaresiz pekişmemi olur tespihli elime, oruçlu sırlarıma yakarışlarını kimse duymadı.
Ağlayışımın huzuru titreyen sesinde eli kolu bağlı aşkımdan.
İşgal altındaki insanlığa inat derin yaralarıma tanık oluyor dualarınla aşk

Tecelli-gahtır ne gerçek dost olduğumuz anlaşılsın diye aidiyet bağı olmayan ayna mısın? ..
Gerçekliğe sinmiş sonlar ardındaki başlangıçlar eşkıyalaştıkça cananına
Ta sizin gördüklerinizi başkaları görene kadar sıkıntı batan güneşte
Zor yazabildiğim kelimeler kalemimle kirasını ödeyemediğim soğuk gecelerde adını gizlediğimsin.
Rüya sanılan kabuslar arasına sarılmış incecik battaniyesi altında insanlar aşklar gibi üşüyor.
Uyumanın zor olduğu hasretlerde takılan gözlerimiz.
Küçük nefeslerde alır peşine takıldığımız keşfedilenlerde açlığımız.
Bir bakış sarf etmiştir çok sıkı örtüşür kıvılcımlar açlıkta.
Reddetme imkanı yok yürekten gözlerin fark ettiği anı çöker.
Kişinin kendi için yarattığındadır üslubu

Dilin söylediğine kelimelerin inanmadığı dilde hücrelerim.
Temiz yürekli insanın doğrusunda en gizli dualarında.
Gün ışığında zindanlaşana inanan bir insanım. Neden adına bayram koymuşlar
Kendileri ölü yaşayan bedenler ne isterler bu hayvanlardan?
Hep gizlerle karşı karşıya zaman, kul göreviyse ben değilim bu dünya kul
Ama gizlerin meçhul olduğu bilmece gibi ussal doğal yazgıda.
Benimsenmişleri anlamak gizlerin içine giren sabır taşının sırrında.
Sarmaş dolaş mutluluk içinde yaşayabileceğimiz.
İlk adımda kavranamayan hayatı kim bilebilir ki..?
Öteden nefis gelen öyküler kimlerin özlediği sesini nasıl bilebiliriz?
Hiç tatmamış olanlara nasıl sisler çökmüş en iyi oydu dediklerimizin nankörlüğünde.
Gizli aşklarda gezinenlerin çok şaşırdığı gamlarda.
Evlerine dönen hiçbir şey öylece kalır

Hiçbir şey bir şeyde çizmeden önce yazılmış öylece kalır.
İçimizdeki pencerelerden sesleniyor karanlığa dışardan bakan yanlarımızla.
Resimlerimizdeki anıların ressamlarını hayal etmeye başlayınca içimizdeki acılar.
Dokunulmaz odalarını düşler, hz Süleyman gibi
Beslenen yürekten çıkanlar önce renklerini ayırt eder hükmedemediklerinde
nasıl oluştuğunu düşünmeye başlar.

Güzel aşık cevrimiz tanımaya başlar vird’lerde ressamımızı kendi ruhiyle
Derin etkilerin gölgesindedir ilk dualar çizgi çizgi.
Bir uğraş gerekli ki! ...salih olmak için Burak mı lazım miracına?
düşüncesi ebedi olan bedenlerde yığın yığın dualar bilir doğacak becerilerin sadakatini.
Doğacakları seyretmek gitmek gerektirir bulmak diyorsam da!

Dua dua ben hala işin başlangıcındayım,
kendisi kurban olmayanların kulların kurbanları arasında neden hayvan
Bismillahla ömrümü ona veriyorum, alacaklıyım artık senden hayat
Tutsak olmadan kul gibi olmasada kendim gibi yaşadım..
Sen gördün yüzümü, ruhuna damla damla damladı yaralarımdan
En üstünü dinletilen estağfirullah can sıkıntısından patlayan hayatlara çekilen perdelere inat.
Yeğlediklerimiz sorusuz cevaplara rağmen iş çok basit kadere yükle suçu.
Akılsız ser'lerle iyisini seçmek gerek duaların, yüzünü çizenin gördüğü bir hayat
Her şeye yabancı olmak sadece bir eldir kendine, kaç vakte kadar
Ulaştıran hiçbir şeydir dündeki resme, düşmansın sende biliyorum azraile
Kavuşturan daracık bir köprüdür açık kalan pencereden gelenler
nereye gittiğini her zaman bilmez.

Bu senin hayalin bu henüz bilinmeyen duadır, kimler neden öldü?
Anlaşılamayanda ruhun gizli bir iletisidir getiren rüyalarınla gittiğin evliyalar
Bizim için yaratılmış bir dost tabiptir dua, düşmanda olsa bakan gözler
Uyuduğumuz dünyada karşımıza çıkıverir.

Bizim için kaçınılmaz olanların muhteşem bir deyişidir.
Görürler ama fark etmezler zahirimizi, batın’da
Duyarlar ama işitmezler selamımızı evvelinde
Ruhların alemlerine yolculuğundadır şifremiz ahirinde.

Hüzünlü perdelerimize uyarlanan en zor rolünü üstlenmiş kibirlerimiz
ölümden sonraki ilahi temada yaşam cennet ve cehennem.
Yazmaya çalışıyorum henüz belli olmayan cesur bir yolculuğa çıkan dua
insanda karakterize ediliyor son defa deli oluşlar
İlham alınan secdede bitirmek aldığı zamanlarda geriye dönüşler.
Gerçekten bir açlık var, alnımızın değil ruhumuzun yitik kalplerinin
En güzel örneği hayran olan uyarlanmalar, puslu yanlarımız ne kadarda büyük
Hayli başarısız dualara biçilmez kaftan bir çok insan.
Tercihler kolay yolunu öteki dünya tasvirinde kanıyor.
Rehberim gerçek cennete izinli şakağım çatlamadan mı aşkı arıyacağım

Muhalif olmanın bedelleri vardır, nemrut’umuzu arıyoruz her şeyde bu dünyada
Son demlerini yaşayan sevgi sözcüğü yalnızlıklara damgasını vuruyor Yusuf-i aşka inat
Beyniyle gidişatını öldüren düşüncede çığlığın derinlikleri, İbrahim-i karanlıklarla
Yeni bir devir açan muhalif tavırlarla başlamış yorgun çocuk sancılarımız secdesiz.
Ciddi ciddi içimizi karartan mihenk taşlarımız yol ayrımlarında.
Tüm zamanların değeri o zamanlardaki ölümlerde açıklanıyor.
Tutucu kesimlerimiz kararsız karakterlerimize söylenmeye başlar alev alev.
Hayran yanlarımıza çözülen buzlar akli dengesini bozuyor

Seyr-u seferlerimizin kim bilir niyeleri bizi mahçup eden bizde hasretler.
Karar verilen olmaktan korkulan tasarımda harun’ca.
Deliyiz de o kadar değil. Şu yaşadığımız yılların korkunçluğunda yaşasın hayat,
bu gafletle nereye kadar gezeceğim,felahsız şefaat nerdesin?
Son kez umutsuz gözlerle bakıyoruz sevgilimize musa’ca
En sevilen de bir veda, taaffün

Yüreklerini burkmaya devam ediyor günahı boynunda yaşananlarda.
Acıklı biten aşk öyküleri eşsiz bir gözyaşında yüreklere kazınıyor.
Gurbet ellerimizde giden dualar hud’a
Buluşulan günlerde izleniyor dilsiz dilinde metalaşmış yalnızlıkla.
Ahlaki değerlerde uygulanan çifte standart duygular gözler önüne seriyor gerçekliği.
Bir duayla yorumlanıyor sahnelenen aşk ve ölümler
eksenine oturtulmuş kostümlü tasarımlı sevgide vedalarımız.
Mezar taşlarına sığmayan ruhlar uğrak yerlerimiz.
Hafif meşrep bir yan hala akıl erdiremedim gitti.
Zarif ve asildi sadakati dualarda büyük ilgi görendi entrikasız adın.

Duygusal yakınlık yalnızlık tarafından mercek altında.
Saygı duruşu niteliği taşıyan sadakat yatay bir şerit halinde kimliğini açığa çıkarmış.
Duayla yazılan lirikleri okuyan sesleri duyuluyor birlikte yaşanan isimler de yer alıyor.
Yorumlananlar tarafından kaydedilmiş olan yıllar boyunca aralarında.
Bulunduğun farklı başarılı yorumlar imajla boğuşarak şiarda şairini arıyor harf harfler …

Besmeleyle çıktım yola. Ölürken insanlar, ayet ayet selam verdim sağa sola.
A benim devletli efendim. Kızma kardeşim, bu ayetler niye var
Bayramsa, bayramınız mübarek ola,
Bu yazdıklarımda şiirse şairsiz şiir ola…
09:12.2008..21:28….ENGİN DEMİRCİ

http://www.beyazrenkler.org/forum/showthread.php? p=47509#post47509

Engin Demirci
Kayıt Tarihi : 10.12.2008 01:42:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Yesim Demirci
    Yesim Demirci

    şiirin tadı ne güzel dizeler, dolaştıkça dolaşıyor insan kendinde..teşekkürler

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Engin Demirci