Şiir, şiiri eğlencelik olarak gören ya da şiire çürük meşrep kültürüyle eklemlenmeye çalışan hertürlü yozluğu reddetmiştir, reddeder. Şiirde herşey açıktır; kimlikler, kişilikler dahil...Bu, benim, yukarıdaki şiirimde de böyledir. Herçeşit 'karanlığı' kendine maske ve mesken edinenler - ki, her çağda varolmuşlardır- bir bakıma şairin yazma nedenidirler. Şair, yaptığı şiirle, onları da günışığına getirmek ve korugan kötürümü tinlerini insan içine çıkarıp sağaltmak ister.Bu, onun için öteki hertürlü görev denli önemli bir ödevdir. Demem odur ki; nasıl denizin, kumunu seçmek gibi bir lüksü yoksa, şairin de yazgı seçme lüksü yoktur. Şairin yazgısı doğduğunda kaleminin ayak ucuna, uzun erimli bir menzil gibi serilir ve şair, bütün çetrefilliğine ve zorluğuna karşın o menzili yürür...
Ali Tekmil / 30.07.2007
ellerini bir tutsam ölsem
böyle uzak uzak seslenmese
ben bir şehre geldiğim vakit
o başka bir şehre gitmese
otelleri bomboş bulmasam