silik yüzler pulladım
geçmişte kırılan kalemlerime
yalnızlık; mutluluğun zaman aşımı...
bir mektup düşse yüreğime
sıyırıp atsa üzerimden, alışkanlığımı
bazı şehirler aşkın suç ortağıdır diyorum
ben sözümü bitirmeden daha
istanbula yağmur düşüyor gözlerinden
bir kiremit kızıla boyanıyor
bir köprü uzatmış ellerini
sana tutunuyor ve seni uzatıyor ayrılığa
yetim çocuklarıydık bizler hayatın
kanayan yanlarımızı sevdaya bağladık
savrulduk
kar tanesi üşütmedi bizi
pususunda kaldık
geçmek bilmez zamanın
bir denge olayıdır yürümek ve aşk
diken üstünde ve çarpık
bri zürafa bacağıyla ilintili
yeryüzünün doyumsuz yalnızlığına
ama öyle değil mi?
kalmışlığın gitmişliğin arasında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!