Şair- Reklam Yazarı Hasan Sancak’tan Teröre Şiirli Tepki! ..
Alaçamlı=Köprübaşılı Halk Şairi, Reklâm Yazarı, Eğitimci, Gazeteci Hasan Sancak (55) PKK lı teröristler tarafından Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde alçakça ve kahpece öldürülen 13 Mehmetçik için yazmış olduğu on iki dörtlüklü ve nakaratlı ‘13 MEHMETÇİK ŞEHİT-DİYARBAKIR SİLVAN’DA BOMBALAR PATLATILIR-SES DUYULUR HER YANDA’ şiiriyle askerlerimizin öldürme olayını protesto etti.
Konu ile ilgili görüşlerini dile getiren Sancak:’ Bütün şehitlerimize Yüce Allah’tan rahmet, ailelerine de sabırlar diliyorum. Bu vatan ne çektiyse kendisine ihanet eden soysuzlardan çekmiştir. Türkiye düşmanı devletlerin taşeronluğunu yapan bir örgüt, annelerin yüreğine kor düşürmektedir. Gelinler dul, çocuklarımız da yetim kalmaktadır. Meclisteki hain sesi muhakkak susturulmalıdır. Bizim vergilerimizle beslenenler, bölücülük ve yıkıcılık yapmaktadırlar. PKK lı teröristlere kardeşim diyerek, onlara sahip çıkılmakta ve methiyeler dizilmektedir. Bu vatanın birlik ve beraberliğini sağlayacak yetkililer niçin susmaktadırlar? Türk Milleti’nin sabrı zorlanmasın. Terörü yapanlar bunun sonucuna katlanmak mecburiyetindedirler. Büyük şehirlerde araçlar yakılmaktadır. Hangi devlet buna izin verir? Terörün önlenmesi için kanunları düzenlemeyenler yapılanlardan sorumludurlar.Hem vatanın ekmeğini yiyeceksin.Suyunu içeceksin.Havasını teneffüs edeceksin.Sonunda da ihanet ederek,kinini kusacaksın.Buna asla müsamaha gösterilemez.Terörü yapanlar ya da yandaşlar en ağır cezalara çarptırılmalıdırlar.Zarar verdikleri her şeyin parası onlardan alınmalıdır.Çok ağır cezalar uygulanmalıdır.Durmadan af çıkartarak, şehit ailelerinin üzülmesine gönlümüz razı olmaz.
Irak, terör üssü olmaktan derhal çıkartılmalıdır. Kapalı kapılar ardında konuşulanlar milletimizi rencide etmektedir. ABD denen emperyalist devler kilometrelerce uzaklıktan gelip, bir milyondan fazla Müslüman kardeşimizin ölmesine sebep olmuştur. Onlar oradadır. Biz sınırdan dalıp, askerlerimizi şehit edenleri teröristleri takip edemiyoruz. Sözde bağımsızlık istemiyoruz. Bağımsızlık özde olması gerekir ’dedi.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta