Binlerce kez afdiliyorum şimdi senden
İstersen mahküm et beni sensizliğe
En yakın dostlarım sorgulasınlar beni
Binlerce kez afdiliyorum şimdi senden
Ağlamam inan çekerken cezamı
Bazen dalar gözler uzaklara
Görmek istersin dağların ardını
Geceleri kurduğun her hayal gibi
Ulaşmak istersin ulaşamazsın…
Ve yıldızlar vardır ya insana,
Biliyormusun bu akşam sensiz uyudum
Ve sensiz uyandım yeni bir güne
Sesinin rahatlığından yoksun
Ve teninin sıcaklığından…
Hiç açmadım albümün kapağını
Uçurtmamızın süzüldüğü çiçekli tepeye
Korkuyorum yalnızlığın acı siteminden
Korkuyorum ölüme sensiz gitmekten
Korkuyorum gecenin karanlık yüzünden
Korkuyorum berduş bu şehrin sokaklarında sensiz ölmekten
Geleceksen hemen gel sevgilim
Birkaç satır yazmak istedim sana
Biliyorsun ilk sevdiğim ve sen
Yine son sessizliğim
Biliyosun pek anlamam
Bahar yağmuruyla ıslanmış ılık sözlerden
Zaten pekte konuşmazdım sende biliyorsun
Tan yeri ağarırken güneş batarken
Akşamın karanlığı İzmit’i sararken
Aklında kimbilir ne düşünceler varken
Ansızın karşına çıkarım bir gün
Gidişim hüzünlü gözlerim yaş doluydu
Yalan dünyanın peri kızı
Nerdesin hiç bilmiyorum
Sensiz canımdan bile geçemiyorum
Bulamıyorum seni bulamıyorum
Kardelen olup yüzüme açsan
Birgün rüyana gireceğim seni ne kadar sevdğimi söyleyeceğim uyandığında kim olduğumu düşünürken mezarımda yine uyumanı bekleyeceğim…
Gökyüzünde güneş doğuyor sensizliğe yine sabahın hatırlanmayan rüyalarında aklım sanki uyanmak istemiyor gözlerim çığ gibi yuvarlanırken asırlık sevdalarım sensizlik doğuyor ufuklaradan sessizce...
Eğer ki sonsuz bir ızdırap duyacaksam mülteci sevdamı taşırken bırak beni yedi parmaklık arkasında kalayım…
Kimse görmsin beni meyhaneci
Senden başka kimse duymasın sesimi
İçimde sararıp soldu aşkım
Sonbaharda dökülen yapraklar gibi
Bir tek sen varsın beni anlayan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!