İpeksi ay ışığının aydınlığıyla gel
Turuncu hüznüler gölge olmasın
Üşüdükçe parmakların,
Kan kırmızısı dudaklarıma dokunur
Alevine zamansız..
Sevda yüklü bir vapur geçer gözlerimden
Maviyi ak köpüklere çevirerek,
Sevdalı bir kol sessice el sallar
Şiirler, yarım kalmış bir hayatın hikayesini anlatır
akşamlar, gümüş rengi ay ışığının kollarına bırakırken kendini,
Yüreğim, hüzün ve sevinç arasında gel-gitlerdedir.
Şafağa hazırlanıyor gece
Yoksul kentlerin mavimsi gülüşlerinde..
Gülsüm Coşkun
Yaprağın yeşiline fısıldar sonbaharlar
Akşamın kızılına dönüşüyor bozkır çiçekleri
Yüreğimden kopan fırtınalarla dalından düşer yapraklar
Biliyorum, şimdi her yağmur sonrası
Narçiçeği rengi akşamlarda toprak kokar bizim oralar
Her kadehte ay ışığını anımsıyorum
Ben her şafak güneşi sensiz kucaklar
Yüreğimdeki sevdanın gökkuşağı renklerine uçururum..
Gülsüm Coşkun
İçimdeki şafak sökmemiş henüz yüreğim hep alaca karanlık ..
Gülsüm Coşkun
Eskir yolculuğu tüm zamanların
Kirlenmemiş tek güneştir kalan gökyüzünde
Vefasızlıklarda ölür dostluklar
Yozlaşmış gönüllerde feri olmaz ışığın
Kaç bayram geçer?
Kaç bahar…
Yalnızca sevmeleri unutsaydık keşke
Oysa biz umuda başlangıçları unuttuk..
Gülsüm Coşkun
Daha kaç şiir kaç kitap yazılacak
Kaç imza atılacak hayallerimizdeki yarınlarımıza
Kim bilir?
Gülsüm Coşkun
Şimdi sana köy sabahından
Günaydın desem.
Çiçeği rengarenk ovaların
Gelinciği ateş kırmızısı
Sevda kokan papatyasıyla
Sesleri bir birine karışsa,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!