Aslı pir'dir yunus'dur,hacı bektaş velidir.
Mürekkebi sevgidir,ruhu kaynak selidir.
Kör karanlık gecede,duyguların dilidir.
Lambada alev titrer, çözer şair gönüller.
Dilde iki cümleyle,dağ tepeyi düz eder.
Yakar gönüllerinde,volkan eder köz eder.
Gönül dergahında da,iki kelam söz eder.
Anlamazsan dudağı,büzer şair gönüller.
Bilir sözde kudreti, hak tecelli rahmeti.
Çeker onca külfeti,yaşar ,acı,zahmeti.
Ustalarına vardır,sevgi,saygı,hürmeti.
Aşkın deryasında da, yüzer şair gönüller.
Esirgemez sözünü,ağa,paşaya,beye.
Dokuz köyden koğulur,gider onuncu köye
Ar namus şişesini,kırar acımaz mey'e
Tenkit beğenmeyeni,üzer şair gönüller.
Dolaşır tüm felekte,gezer onca alemi.
Güneş gibi parıldar,bitirler elemi
Kılıçtanda keskindir,özü,sözü,kalemi.
Yazar bozar yeniden,çizer şair gönüller.
Her yerde konar göçer,yoktur duru, durağı.
O yüzden erken düşer, saçlarına kırağı.
Ustalar hep ustadır,o hep edep çırağı
Petekteki bal gibi,sızar şair gönüller .
Topluma her devirde,olmuş sönmeyen ışık.
Halk onlara bir aşık,onlar halka bin aşık.
Çözer ne sorun varsa,kördügümü dolaşık.
Öngörüsü etkindir,sezer şair gönüller.
Sevgi saygı hürmeti,ibrettir tüm aleme.
Gönlünde neyi varsa,yansır kavi, kaleme.
Bilgi dağarcığında onbinlerce kelime.
Tespih boncuğu gibi ,dizer şair gönüller.
Her dil her ırk ile de ,maksut olur cem'lere.
Ulviliktentir oysa,gark olurlar dem'lere.
Uğramasın şerlere,belalara,kem'lere
Aman değmesin sakın,nazar şair gönüller.
Meyletmez yalan dolan,fani olan dünyaya.
Karışmaz fitne fesat, hayasızlık,riyaya
Kapılıp sürüklenir ,denizlere deryaya.
Hece okyanusunda yüzer,şair gönüller
Alem gıptayla bakar ,divaneliği horlar.
Gönlünde yara vardır,yıkamaz onu zorlar
Ferhat,Kerem Mecnuna,eştir gönlünde korlar
Avaredir çöllerde,tozar şair gönüller.
Yürek yangını vardır,volkan olur ,lav olur.
Yanar söner bazende,kıvılcıma kav olur.
Dilde mahzun Dál iken,hayret olur ,váv olur.
Elif gibidir oysa,uzar şair gönüller.
Hayat rengine bakar,bir kızıldır,bir haki.
Kim kalmış dervişlerden,ozanlardan kim baki.
Abı hayat suyundan ,sunar ,sundukca saki.
Gecenin koynunda da,sızar şair gönüller.
Alır kağıt kalemi,başlar şiir heceye.
Bir selam çakıverir,yıldızlara,gecece.
Gözyaşları karışır,geçmişine,niceye
Geçen ömre zamana,kızar şair gönüller.
İki satır yazanlar,baktım ki şair olmuş.
Safi,Karacaoğlan,Nazım'ın yüzü solmuş.
Her yer şiir okuyan,edepsizlerle dolmuş
Yazdıkları okunmaz,bizar şair gönüller.
Her cümlesi sineden,gelir dile satıra.
Her şiiri destandır,her kelam bir hâtıra.
Bakmaz eş dost akraba,yakınlığa,hatıra.
Boş insana bir mezar,kazar şair gönüller.
Saygı sevgi besler hep,kutsal vatan,toprağa.
O yüzdendir kıyamaz,dala, birtek yaprağa.
Emanet der hilale ,ay yıldızlı bayrağa.
Kem gözle bakan kimse, ezer şair gönüller.
Aşk okuyup aşk yazar,birdir aşkın lügatı.
Aşkla kazanır aşkla ,verir cümle zekatı.
Kalmasada bir zerre,derman ile takatı
Aşktır ona can suyu,yüzer şair gönüller.
Kalem kadar keskin mi,savaşan tüm kılıçlar.
Bir yerde viran yurtlar,bir diğer yanda açlar.
Nedir ki çocukların,varmı günahı, suçlar
Savaşları bitirir,Hazar şair gönüller
Bakarsınız ülkeme,cennet misali yuva.
Bu kutsal topraklar,emanettir bu dava.
Nerde bu altın güneş,nerde mis gibi hava.
Destan üstüne destan,yazar şair gönüller.
Her yazdığı kelime,geçmişinden kesittir.
Kesitlerin tamamı,en önemli tespittir.
Duygu ve düşüncesi,taş gibidir sabittir.
Günü gelir fanidir,tozar şair gönüller.
Bu aşk kitabında da ,tek kahramanım sendin.
Önsözüne başlarken ,terkedipte gidendin.
Ben masumdum aslında, sen aklımı çelendin.
Artık kimler kapında,tozar şair gönüller
Kapından her geçişte,anımsatsın eskici.
Sendin bu kutsal aşka,değerini biçici.
Kaç aşık sen uğrunda,oldu böyle hececi.
Sanma artık bir satır,yazar şair gönüller.
Ben oldumda kapında,dış kapının eşiği.
Kim sallayacak bilmem,deli gönlün beşiği
Kim sever bu yüreği,kalbur delik deşiği.
Bundan sonra oyunu,bozar şair gönüller.
Kapından her geçişte,anımsatsın eskici.
Sendin bu kutsal aşka,değerini biçici.
Kaç aşık sen uğrunda,oldu böyle hececi.
Sanma artık bir satır,yazar şair gönüller.
Kapından her geçişte,anımsatsın eskici.
Sendin bu kutsal aşka,değerini biçici.
Kaç aşık sen uğrunda,oldu böyle hececi.
Sanma artık bir satır,yazar şair gönüller.
Sitem etme kadere,suçlusun olanlardan.
Mesulsün ellerimle,diktiğim, solanlardan.
Bıktım artık tafrandan,nazından yalanlardan.
Çıktın gönül köşkümden,kızar şair gönüller.
Uğrunda tüm dostları,atmıştım bir kenara.
Can suyum mu oldun ki ,gönlümdeki çınara.
Sayende benzedim de,su vermeyen pınara.
Serap olan vahada,yüzer şair gönüller.
Gıpta ile bakardı,bu sevdaya ahali.
Kimi berduş diyordu ,kimi zavallı deli.
Gönlümden eksilmedi,kızıl saçının yeli.
Sol yanına resmini,çizer şair gönüller.
Sensizlik dehlizinde,kayboldum yitiyorum.
Her sabah var oluyor,her akşam bitiyorum.
Bir bilinmeze doğru,gittikçe,gidiyorum.
Bir gün kara düzeni,bozar şair gönüller.
Sensizlik sabahında taş kesildi dudak dil
Ne haldeyim bir ara bir kerecik sorda bil
Hoştur senin kahrından ,gelse bile azrail
Viran bağlara mezar,kazar şair gönüller.
Leyla duysa kahrından saçın başını yolar.
Şirin duysa haline nice ağıtlar çalar.
Aslı iki gözünde,kanlı yaşları dolar.
Cümle aşıklar ile ,kızar şair gönüller
Kahrima dayansaydi,dağlar volkan olmazdı.
Seninle ayrılmama ,böyle imkan olmazdı.
Keder çile kahırlar bende mekan olmazdı
Sana bakıp dudağı büzer şair gönüller.
Bilseydin şair yanım ,ne sözlere gebeydi.
Senin gönlün kimlere,ipotekti, hibeydi.
Hani gönlün ruhuma, kıble idi, kabeydi.
Bu düğümü elbette,çözer şair gönüller.
Hasan TURGUT
Kayıt Tarihi : 15.6.2022 13:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!