Bu sokaklar,bu yollar
Bu kentin damarları
Biz insanlar kanı
Gahi siyah gahi kırmızı
Kiminin tuzu kuru
Saltanatini sür güzel prensesim
Sevmeden sevilmenin
Esirge sesini
Bir mektubuna bile hasret kalsin
Umutsuz sevenin
O bunu fazlasiyla haketmis olmali
Sen geçitsiz labirentlerin merkezinde güneş
Ben bir yudum sevginin sürgünü göktaşı
Umdumki kalbin duyar kalbimi
Sürgün zamanlarımda ışığına kapılıp yörüngene tutuldum
Duyamadın bebek yüzlü prensesim
Duyamadın sevginin sesini
Bu kaçıncı son unuttum
Yine gururum kalbime yenik düştü
Sana sevgimle sensizlik zehirini yudumluyorum
Ve yine sana prensesim diye başlıyor
Yörüngenden uzakta,güneşin karanlığım
Akşam sularının esmer yağmurlu gözlerinde,
Bir gün daha sensiz ölüyor
Her zamanki gibi ben yine yerimi aldım
Sensizliğin çığlıkları arasında
Seni aradıkça düşler boyunca
Ölümüne su alıyor sandallarım
Git başımdan
Kelebekler döner sadece
Işığın etrafında
Sen kelebek olamazsın
Dönme de artık etrafımda
Bu gözler yasak sana
Ne kadar isterdim
Çöldeki kum tanesi kadar umut ihtimalini
Her tanede seni beklemeyi
Saat saat,gün gün
Sen çaresizsin
Bak yine seni arıyor gözlerim
Sesini umuyor biçare yüreğim
Güneş birazdan akşamın koynuna uzanacak
Sen hala yoksun
Bak yine sensiz rüzgarların çöllerinde canım
Belki de sensin
Gözlerde aradığım gözlerin sahibi.
Yoksa içimin koru boşuna mı alevlendi?
Uzat bir kere ellerinin sıcaklığını
Sına sende beni
İlk seni sevdim yıllar önce
Hala da seviyorum kırlar yağmış olsada saçlarıma
Susmuyor işte içimdeki ateş yokluğunda
Yıldızlar kayıp gidiyor gülüm
Boş yere
Boş yere tütüyor odunlar ocakta
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!