ŞAİR EŞİNE ŞİİR YAZAR MI !!
Niye yazsın ki;
Niye yazmasın ki;
Hayda; hem nala, hem mıha mı vuracağız ? Değil, tabi ki, sabırla bu satırlar takip edilirse; nereye vuracağınız size kalır.
Eş nedir, eş kimdir.
Milletlerin:; olmazsa olmazı, aile kurumunun; karşı cinsten iki üyesi; öyle bir kurum ve üyelik ki; düşünün bu kurum patates değil, çocuk,nesil üretir. Bunun üstünde toplumsal bir değer olur mu? Katiyetle hayır.
Biraz yeri gelmişken; azıcık değinme gereği duydum. Eş kelime anlamı olarak: bir işin eşit olarak yapılmasını ifade eder. Okey oyunun da eş olur, birçok oyunlar eşli oynanır hatta. Aile statüsünde taşınan eş sıfatı; hayat oyunudur ki; çok ciddi bir meseledir.
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Ne güzel bilgiler bunlar. Hele bir de şiir yazmaya kalkışan kadınsa herkes sorar 'bu şiiri eşine mi yazdın' hayır derim o vakit hayır. Terzi her diktiği elbiseyi kendi giymez, fırıncı da pişirdiği çöreklerin hepsini kendi yemez. Biraz hiciv koksa da keza eşime de şiir yazmışlığım vardır efendim. Selametle...ŞÜKRAN YARGI..
Türkler'de evlilik ciddi bir kurumdur. Karı ve koca ben hâlâ bu ifadeyi beğenirim ama ,bir tanıştırma esnasında nasıl oluyor da eşim diyorum doğrusu bilmiyorum.
Hacı Bektaş Veli'nin yanında bir hanım görenler; " Eşiniz mi" sorusunu yöneltir. Hacı Bektaş Veli tereddütsüz
" Hayır eşim değil ,o ,benim eşitimdir"
Der. İlk Türkler' de kadına verilen değeri ne yazık ki ,bugüne taşıyamamışız.
Şairin eşine şiir yazması... Toplumumuz edebi gereği eşine , ayan beyan sevgi sözleri söylemez..Mutluluğunu gözlerden uzak yaşar.
Sayın İlhami Bulut Hocamız, " Şiir belki gönüldeki özlenen bir sevgiliye yazılabilir veya sadece hayalî bir sevgilidir, belki de hiç öyle birisi yoktur " fikrindedir ki bence doğrudur. Aşka aşık olan,o sevgi duygularını içinde yaşatanlar da çoğunluktadır.
Abdülhak Hamid' e gelince, eşi Fatma Hanım o zamanlar tedavisi imkansız olan verem hastalığına yakalanmıştı
Nasıl olsa ölecek düşüncesiyle eşi ölmeden önce MAKBER eserini tamamlamıştır.
Aile, korunması gereken küçük bir müessesedir.
Saygılar sunarım..TÜLAY YILDIRIM..
Türkler'de evlilik ciddi bir kurumdur. Karı ve koca ben hâlâ bu ifadeyi beğenirim ama ,bir tanıştırma esnasında nasıl oluyor da eşim diyorum doğrusu bilmiyorum.
Hacı Bektaş Veli'nin yanında bir hanım görenler; " Eşiniz mi" sorusunu yöneltir. Hacı Bektaş Veli tereddütsüz
" Hayır eşim değil ,o ,benim eşitimdir"
Der. İlk Türkler' de kadına verilen değeri ne yazık ki ,bugüne taşıyamamışız.
Şairin eşine şiir yazması... Toplumumuz edebi gereği eşine , ayan beyan sevgi sözleri söylemez..Mutluluğunu gözlerden uzak yaşar.
Sayın İlhami Bulut Hocamız, " Şiir belki gönüldeki özlenen bir sevgiliye yazılabilir veya sadece hayalî bir sevgilidir, belki de hiç öyle birisi yoktur " fikrindedir ki bence doğrudur. Aşka aşık olan,o sevgi duygularını içinde yaşatanlar da çoğunluktadır.
Abdülhak Hamid' e gelince, eşi Fatma Hanım o zamanlar tedavisi imkansız olan verem hastalığına yakalanmıştı
Nasıl olsa ölecek düşüncesiyle eşi ölmeden önce MAKBER eserini tamamlamıştır.
Aile, korunması gereken küçük bir müessesedir.
Saygılar sunarım..TÜLAY YILDIRIM..
Şiiri besleyen en kuvvetli kaynak hüzündür efendim. İşte bunun içindir ki mutluluk ve neş’eler yazılmaktan çok yaşanır. Ancak hüzün öyle mi?
Hüznü yaşadıkça yazarsınız, yazdıkça yaşarsınız.
Hüzün; müminin hamurunda karılı bir duygu değil midir?
İnsanı insânî vasıflardan uzaklaştırmayan ender duygulardan biri hüzün diğeri ise vicdandır.
Vicdanı olmayan hüznü nereden bilsin. Hüznü hissetmeyen, merhamet duygusuna nasıl vâsıl olsun ki?
Evet; en çok içimizi acıtan, hüzünlendiren olayları yazıyoruz.
Ama şu da var ki büyük acılar hemen yazılamıyor. Tıpkı yas dönemi gibi. Önce o acıyı kendi içinizde yaşıyor, kabullenip takatiniz yerine gelmeye başladıktan sonra yazabiliyorsunuz ancak.
Bunu kendimden biliyorum.
Anamın vefatından, babamın vefatından, memleketim olan K. Maraş’ın 2023 6 Şubat depremi ardından yaşadıklarımdan biliyorum.
Gelelim eşe şiir yazılır mı meselesine….
Eş; can yoldaşı
eş ki hayat arkadaşı..
Sırtını yaslandığın o üce dağ.
Anandan babandan bile sana yakın olan, aranızda mahremiyet olmayan tek kişi.
Sevdam dediğin, gönlünü, ömrünü, zamanını ve her anını adadığın insan.
Şiirin ta kendisi aslında.
En çok mutluluğu yaşatan, en çok düşünen ve belki en çok acıtan…
Zira en derin yaralar yakın mesafe atışlarından gelir.
Bence her şair, yazdığı şiirlerin çoğunda eşi geçmese dahi eşinin hayatında bıraktığı izlerin esintileri geçiyordur diye düşünüyorum.
Aile kavramı öyle mühim ve mukaddes bir kavramdır ki Türk Milletinin en büyük gücü olmuştur düzgün ve güçlü aile yapısı.
Biz, ailemizin her bir ferdini etimizle, kemiğimizle, yüreğimizle ve ruhumuzla severiz.
Ve şiirin kaynağı sevgi ve hüzündür efendim.
Harika bir yazı. Gönülden tebrik ediyorum kaleminizi.
Ve şuracığa can yoldaşım için yazmış olduğum bir şiirimi bırakıyorum...Nurgül kaynarca
*
Sol yanımın sonsuz yâri sevdiğim
( ??)
Derler ki; evlilik aşkı bitirir
Nedir bu gönlümün hârı sevdiğim
Her bakışın beni alır, götürür
Siler ruhumda efkârı sevdiğim
Say ki yaşamadım sensiz yılları
Seninle yeşerip sürdüm dalları
Efil efil esen sevda yelleri
Üfler kalbimdeki nârı sevdiğim
Gönül heybem sevda yükünle dolu
Kalbinde ara bul bendeki solu
Gül'e varır elbet bülbülün yolu
Buldum gözünde gülzârı sevdiğim
Sol yanıma düşen ince ağrımsın
Hakk'dan tek niyazım , sen tek çağrımsın
İftarlık suyumsun,yanan bağrımsın
Yaslandığım dağın karı sevdiğim
El ele geçirdik çeyrek asırı
İki tomurcuk gül bunun eseri
Yıkılmaz sağlam bu gönül hisarı
Sevda ile ördük suru sevdiğim
Sevgi hamuruyla kardık harcını
Sabır taşlarıyla ördük burcunu
Sıdk ile ödedik gönül borcunu
Sönmez aşkımızın nûru sevdiğim
İster cilve olsun, ister eda naz
Küsüp barışırken mendil kurumaz
Dilde sen olmayan gönül duam az
Sol yanımın sonsuz yâri sevdiğim.
Mızrabı olmuşuz gönül telinin
Şeydâ bülbülüyüz gonca gülünün
Meczup yolcusuyuz sevda yolunun
Ahirim de sen ol bari sevdiğim.
Nurgül KAYNAR YÜCE / K. MARAŞ
Bir şiir yazacak eşim olsaydı
Şiir döşerdim ev tuğlalarını
Her karesi gül açardı bahçenin
Aşk ile yazardım tuğralarını
Bir elma olurduk yarısı benim
Ayrılır mıydı teninden tenim
Güller kıskanırdı gonca busenin
Perdeler örterdi şafaklarını
Ne bileyim işte hayali başka
Gönlü kapamışız bir defa aşka
Dünyaya yeniden geleydim keske
Rüzgâr tutamazdı kanatlarımı.
Biraz abartı oldu ama hocam suç sizin.
Nereden gelir aklınıza .......
Güzeldi yine hoştu.Yüreğinize sağlık.
"Kadın erkeğin cenneti
Erkek kadının devleti"
Herkesi rabbim yuvasında mutlu etsin.
Dua, saygıyla......mediha biyik.
Bu şiir ile ilgili 5 tane yorum bulunmakta