Hayat denizinde açtım yelkeni
Ömürün yolunda gider bu gemi
Seyreyledim yoldan gelip gideni
Ömür boyu hüküm süren görmedim
Hayat denen ömrün taşlıdır yolu
Ak gerdan üstüne vurmuş düğmeyi
Unuttum göreli seni gülmeyi
Ela gözlerine çekmiş sürmeyi
Bir hayal peşinde düştüm giderim
Fıstanın ucunu yerde sürüme
Seni heran görmez isem
Gonca gülün dermez isem
Siyah saçın örmez isem
Nasıl güler benim yüzüm
Ellerinden tutmaz isem
Meyve verir ağaç bide bilmez tadını
Üzümünü yerde sormaz bağını
Başına geçirir gençlik çağını
Ağaçtan meyveler uzağa düşer
Her canlı yaşamak için üretir
Ceylan gibi gözlerine
Doyulmuyor sözlerine
Dayanamaz olmuşum ben
Melek gibi yüzlerine
Kına yakma ellerine
Yürü güzel yürü yoluna yürü
Çabuk geç buradan görmesin biri
Havalar soğudu başını bürü
Esmesin yellerde seni incitir
Gelip geçme nolur hergün önümden
Döküldü saçlarım kel oldu başım
Yarım asrı geçti benimde yaşım
Gelmez oldu eve bacım gardaşım
Gençlik elden gitti oldum ihtiyar
Ağzımda kalmadı döküldü dişim
Benden biran kaçamazsın
Başkasında kalamazsın
Kara sevda yaktı bizi
Kanat açıp uçamazsın
Ruhundan da atamazsın
Elini bağlayıp durma karşımda
Hüzün yakışmıyor gül biraz nolur
Duman eksilmiyor hergün başımda
Derdimin çaresi ol biraz nolur
Karşıma geçipte saçın tarama
Sende havalanıp yüksekten uçma
Varıp bir namerde elini açma
Verilen görevden nolursun kaçma
Değeri bilinmez kul olma gönül
Kendini bulunmaz bir kumaş sanma
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!