ŞÂİR DEDİĞİN
Faydalı her şeye her gün her saat
Kafasın yormalı şâir dediğin.
İnce elemeli sık dokumalı
Kılı kırk yarmalı şâir dediğin.
Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Devamını Oku
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
GERÇEKTEN ..CNNELB...KATILIYORUM.Şair dediğin sizin gibi olmalı tebrikler............
Gerçek şairin tanımı budur...Günümüzde kimler uyar kimler uymaz tartışılır...Ama pek çok kişi bu yolda çaba ve gayret sarfetmekte.Samimi gayret ve çabaların boşa çıkmaması dileğimle...
Çok güzel ve anlamlı bir şiir okudum..
Usta kaleminize sağlık...+10 antolojim
Hocam kısacası şair dediğiniz bu güzel eseri meydana getirebilmeli. Tam puanımla listemde. Tebrik eder saygılarımı sunarım.
Bu usta dizelere yeteri cevap değil ama ben de şairin benim için anlamını kendi dizelerimle eklemek istedim,tebrikler Hanefi Bey.
Şairin sevdası kalemi,
kaleminden damlayan kan;
kaleminden damlayan yüreğidir
Uçuşuveren gönlünden bir serçe gibi
bitimsiz umutlarıdır.
Sür kalemi şair
amansız sevdalara...
Günce Günce
Sitemle karışık naz bahçesinin
Kapısın çalmalı öz bahçesinin
Acı, tatlı neyse söz bahçesinin
Gülünü dermeli şâir dediğin.
Üstatlar orada bağlıyız düne
Bu yolun yolcusu kavuşur üne
Parlak zekâsıyla dünden bu güne
Poşusu sırmalı şâir dediğin.
Gel kendini, hapseyleme kafeste!
Îman kalpte, ne sarıkta, ne feste
Gözünü yumarken en son nefeste
Murâda ermeli şâir dediğin...
Elinize, yüreğinize sağlık üstadım, son nefeste muradına erenlerden olursunuz, oluruz inşaAllah.
Size daha önce yorum ve eleştiri için bir 12 şubat dizeleri göndermiştim ama bir cevap gelmedi işinizin yoğun oluşundandır herhalde?
Hiç olmazsa şimdi gönderdiğim şiir için fikrinizi belirtirseniz sevinirim. Tüşekkürler va hayırlı tatiller...
VAR GİT
Hiç yer kalmadı doğduğum gün bu salonda, hınca hınç kederler,
Var git ömür var git, hayat kim, sen kimsin!
Hiç kul kalmadı can tarlasında kurudu yaşım diyenler!
Var git umut var git, talih kim, sen kimsin.
Gide gele ezildi yıllar, geceler mola vermiyor,
Bile bile kapandı yüzler, dosta adam denmiyor,
Neyle yoğurmuş bizi felek, beşimiz beş para etmiyor,
Var git dünya var git, düzen kim, sen kimsin.
Bulsam bir anlayacak ruh, kıracağım kapısını çilenin,
Görsem ağlayacak bir göz, öpeceğim elini sözlerin,
Kimdedir bilsem anahtarı, merdiveni göklerin,
Var git şair var git, sanat kim, sen kimsin.
Divan kurulsa suçlusun, doğru bile inanmıyor kendine,
Şeytan âlim olmuş kanun yazıyor nesline,
Âlem der sana ne, vazifemi senin üstüne,
Var git nefis var git, kahır kim sen kimsin.
Kim var içinde, han mı hamam mı?
Kim o aslı özürlü doğum, zan mı zaman mı?
Kim ne götürmüş ki hiç ten gayrı, han mı hamam mı?
Var git dünya var git, ölüm kim, sen kimsin.
ŞAİR DEDİĞİN SİZİN GİBİ OLMALI..
Üstad 10 puanla hürmetlerimi gönderdim.
Günümüzde ne böyle şair olmak nede böyle güzel şiir yazmak herkesin harcı değil.Yürekten kutlar, başarılarınızın devamını dilerim...
Şair ile müteşar arasındaki farkı anlatmış dizeleriniz.
Eline bir kalem bir de kağıt alıp, bunların hemen altına bir şeyler çiziktirip adına şiir dedikleri ucube şeyler ortaya koymaya başladığı günlere geldik.
Eskiden usul, erkan edep bilmeden divan yazmaya kalkanlara 'edep ya hu!' derlerdi.
Eskiler şiir yazabilmek için iyi bir kültür birikiminin yanı sıra kendinden öncekileri çok iyi okur tahlil ederlerdi
iyi bir divan tertip edebilmek için kendilerinden önceki usta şairlerden binlerce beyit ezberlerlerdi.
Gelenekle birlikte çağdaş şairleri de iyi tahlil ederlerdi, edep usul yerini bulmalıydı. Kendilerinden önceki şiiri, tekniği geleneği ve çağdaşlarını iyice öğrenmeden şiir yazmazlardı. bu şiire ve şaire gösterilen saygıydı. Şairlik elbette ruh isteyen bir meşgale idi. Ve ciddi bir sanat dalıydı.
Günümüzde “ üç kişiden dördü şair!” memleketi şair götürüyor. Ben de “edep ya hu” diyorum.
Siir saygın bir debiyat dalıdır şair de görev ve sorumlulukları olan ve sanatını hak için yapandır. Yoksa egosunu tatmin amacı ile şiire bulaşmış ve şiir adı altında pişkince ısrarları olanlara ben şair diyemiyorum.
Onlar ki, popularite adına emek çalmaktan geri kalmadıkları gibi emeğin sahibini de haksız ilan edenlerdir.
Üstelik; şair şuara suresindeki tanımdan azade Abdullah Bin Revaha gibi olmalıdır. Kalemi Hak rızası için helalinden yazmalıdır.
Bir de çeşitli dergilerde ve özellikle net ortamında rastladığımız bir vehamet var ki, o apayrı bir sancı. Birkaç gencin bir araya gelip çıkardıkları dergilerde veya sitelerde/gruplarda yazdıkları ucube şeylere şiir diyip kendilerine şair sıfatını yakıştırdıklarını görüyoruz. Bunlar birbirlerini yüceltmekten ve pohpohlamaktan başka bir iş yapmıyorlar. Batılı şiire öykünüyor, batılı şairlerden ve yerli şairlerden mısralar, imgeler aparıyor-ki biz buna edebiyatta *İNTİHAL” diyoruz- batılı uzun şiirleri okuyor, kendi arkadaşlarından başka kimseyi okumuyor, eleştirmeye, tahlil etmeye çalışmıyorlardı. Bu vahim duruma zaman cevabını verecektir, eminim.
İnsanoğlunun en sahici dilidir şiir, bu dile saygılı olmak gerekir. Bunca şiir arasında gerçek şiir, bir inci gibi kendini gösterir mutlaka. Bizim müteşairlere değil gönül ehli gerçek şairlere ihtiyacımız var.
“EDEB YÂ HÛ!”
içtenlikle tebrikler ediyorum değerli ŞAİR
hürmetlerimi arz ediyorum
selam ile...
Şiir ve şairin nasıl olası gerektiğini bir kere daha gördük dizelerinizde.
Yani velhasıl kelam şair dediğin adam gibi adam olmalı değilmi üstat.....Ders veren güçlü kalemin susmasın tam puan.tebrikler.
bU DİZELERİN ALTINA İMZAMI DEĞİL BEN KENDİMİ ATARIM.tAMAMEN KATILDIĞIMI İFADE ETMEK İSTİYORUM.HİPOKRAT YEMİNİ GİBİ.ÇOK GÜZEL DİZELER,HARİKA BİR İFADE TARZI,AHENGİ VE AKICILIĞI BÜYÜK BİR KEYİFLE ŞİİRİ OKUTTURUYOR.yÜREĞİNİZE SAĞLIK.tAM PUAN BENDEN...................HALİL ŞAKİR TAŞÇIOĞLU
Bu şiir ile ilgili 10 tane yorum bulunmakta