Şair Aşkları (sabahattin Ali) 7

İlhami Bulut
420

ŞİİR


19

TAKİPÇİ

Şair Aşkları (sabahattin Ali) 7

ŞAİR AŞKLARI
(SABAHATTİN ALİ)

‘Başın öne eğilmesin
Aldırma gönül aldırma
Ağladığın duyulmasın
Aldırma gönül, aldırma’
Dillere pelesenk olmuş bu dizeler ve diğerleri, 41 yıllık hayatına az şey sığdırmayan (1907-1948) şair Sabahattin Ali’nin eserlerinin zamana karşı direncinin az olmadığını görüyoruz.
Yazı ve şiirlerinden dolayı yargılanmaları söz konusu olmuş, çok sıkıntılara girmiş olan şair, ..benim aşkım…isimli şiiri ATATÜRK’e ithaf ettiğini biliyoruz. Bu şiirin ilk dörtlüğü…
“Bir kalemin ucundan hislerimiz akınca
Bir ince yol onları sıkıyor, daraltıyor;
Beni anlayamayınca gözlerime bakınca
Göğsümü parçala bak kalbim nasıl atıyor.”
Şair görevi nedeniyle bulunduğu Yozgat’ta iken Nahid Hanım’a, Almanya’da iken; Frolayn Puder’e, Aydın’da iken bir miralayın kızına, Konya’da Melahat Muhtar isimli öğrencisine ilgi duyar, yine Muhsine adında bir şarkıcıya da ilgi duyduğu bilinmektedir.
Yine sevdiklerinden olan Nahid Hanım başka biriyle evlenmiş, Ayşe hanım isimli arkadaşı da evlenme teklifini ret etmiş, sonuçta Aliye Hanım’la bir evlilik kurarlar. (çocukludurlar)
Aşk ve şiir irtibat yoğunluğu ekseninde yoğunlaşan bu çalışmanın ağırlık noktası bu şairin Nahit Hanım’la olan aşkı oluşturacaktır.
Daha sonra Şair Orhan Veli Kanık’ın sevgilisi olacak olan Nahid Fırat’lıya yazdığı aşk mektupları ve şiirleri ile daha çok gündeme gelir.
Şair ‘Bir Macera” isimli şiirinde bu aşkı özetliyor bir nevi.
Önce kalbim ufak bir kıvılcımla tutuştu,
Bir yığın saman gibi şöyle parladım gitti...
Fakat şimdi saçlarım beyaz, yüzüm buruştu;
Daha yirmi yaşında ihtiyarladım gitti!..
*
Neticesiz bir aşka verdim gençliğimi,
Ne ufak bir temayül, ne bir iltifat gördüm...
Önünde yalvararak söylerken sevdiğimi,
Gözlerinde yüzüme inen bir tokat gördüm...
*

Bu bir taraflı aşkta hiç durmadan, Allahım,
Ümitsizlik sararken beynimi bir ağ gibi;
Ben yine seviyorum onu... Aman Allahım!...
Bir macera görmedim ben bu macera gibi...
Sabahttin Ali’nin Nahid Fıratlı’ya yazdığı aşk mektupları, 2016 yılında ‘Melankoli’ isimli şiirin şaire ait el yazısı orjinali ile birlikte açık artırma yoluyla satılır.
Nahid Hanım; şairin posta ile gönderdiği mektubu açmadan iade eder, bu iade üzerine şu mektubu yazar Sabahattin Ali.
“İade kâğıdındaki imzanı gördüm. Yalnız imzanı... Çıldırıyordum. İmzan beni deli edecek kadar sevindirdi. Onu yazan elini gördüm, hani bakmak istediğim zaman benden kaçırdığın elini...Bu elin üzerinde ince bir kol gördüm, daha sonra omuzlarını, ince çeneni, dudaklarını, şeffaf burnunu, alnına dökülen kumral saçlarını gördüm. Seni gördüm, seni büsbütün gördüm”
İade edilen bir mektup üzerine görülenlere bakın; bu hayat sır içinde sır sahi, bu ne hal, anlaşılır gibi değil.
Nahid Hanım iki evlilik yapar, bu evlilikler arasında, Şair Orhan Veli ile bir ilişki yaşar, ikinci evliliğini şair Arif Damar’la yapar.
Nahid Hanım; Türk edebiyatında, Can Yücel, Sabahattin Ali, Edip Cansever, Necip Fazıl Kısakürek, Cahit Sıtkı Tarancı, Ahmet Muhip Dranas, Orhan Veli, Ece Ayhan, Turgut Uyar ve Cemal Süreyya gibi birçok isimle kurduğu yakın dostluk ilişkileriyle tanınandı. 17 Mayıs 2002 tarihinde, 93 yaşında vefat eder. Allah rahmet eylesin.
*
Seneler sürer her günüm,
Yalnız gitmekten yorgunum;
Zannetme sana dargınım,
Ben gene sana vurgunum.
*
Başkalarına gülsem de,
Senden uzakta kalsam da,
Sevmediğini bilsem de
Ben gene sana vurgunum.
*
Dağları aşınca başım,
Geri kaldı her yoldaşım,
Gerl sevgilim, gel kardaşım,
Ben gene sana vurgunum.
*
Gönlüm seninkine yardı,
Aynı şeyleri duyardı;
Ayaklarımız uyardı...
Ben gene sana vurgunum.
‘Sevmediğini bilsem de, ben gene sana vurgunum’ bu araştırmaları, çalışmaları yaparken, hayatın arka planındaki garipliği görüyorum, bu kısa mülahaza da benden olsun. Rahmetli amcam derdi ki; adamın biri kara tezeğe aşık olmuş, yedi sene o tezekle gece gündüz beraber olmuş, sonra da, tutmuş tezeği yemiş. Midem bulanırdı, amcam çok yer görmüş ve kitap okuyan biri değildi ama teori ile pratiğin buluştuğunu görünce, şaşmıyor değil insan.
Şu sözü de atalarımız söylemiş olmalı ..hayat kısa…………………………
Şair Sabahattin Ali bilindiği gibi güçlü bir romancı aynı zamanda, çokça şiirlerinin bestelendiğini de biliyoruz.
Şair; uçlarda savrulan hayatının denetimini sağlayamamış, kader payı ayrı, benim gözlemim bu oldu, aşkta da uçlarda tercihi söz konusu olmuş. İntihar girişimleri ve dramatik bir son; 41 yaşında cinayetle hayatı sonlanır. Eserleri ile ve rahmetle anıyoruz.
Önceki malumatlarımızı da ekleyerek, buraya kadar ki çalışmalarımızdan çıkaracağımız sonuçla; hemen her şairde güçlü bir aşk söz konusu olmuş, şiirlerinde illaki biri dolaşmış. (istisnalar yok değildir)
dışarıda mevsim baharmış
gezip dolaşanlar varmış
günler su gibi akarmış
geçmiyor günler geçmiyor.
*
gönülde eski sevdalar
gözümde dereler bağlar
aynadan hayalin ağlar
geçmiyor günler geçmiyor.
*
yanımda yatan yabancı
her söz zehir gibi acı
bütün dertlerin en gücü
geçmiyor günler geçmiyor…Sabahattin Ali

İlhami Bulut
Kayıt Tarihi : 9.12.2018 23:29:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İlhami Bulut