büyü artık çocuk
kalbime hüznün batıyor...'
....
kesik bacaklı bir fahişeyim
sokak ortasında sevişiyorum durmadan
' kayıpsa mavilikler
içinde boncuk unutulan kristaller
ülkesi sakini aşk
yorgun düştü demektir'
-sevmekten geliyorum dedi kadın
'omzumda büyüttüğüm
saç telleri sevgilimin'
acının şizofren atlasına dökülen
sesini
yastık aaltıunda saklıyorum
ruhumun sıkıldığı anlarda
yüzümü çocuklara parçalatırım
tren camlarına yaslanarak..!
soluksuz geçerim bütün istasyonları
dişlerime kan damlasa
'yeminlerle kanatıyorum dudağımı'
kaç kez öptüm oysa
pencere buğusuna çizili harfleri
dişlerimi etime geçireli beri
uçurum kokuyor gömleğim
sesinde jilet var
nefesim eskir seni görmesem
yol değiştiriyorum bütün
aşk kurallarını ihlal ederek
vatansız kuşlar besliyorum geceleri
Fatoş'a
(kızacaksın biliyorum... mahremimizi ele güne açtım diye. ama ey yar artık biz biz değiliz ki...)
'hayyam! yalnızdın sevgilinin yanında
gitti, şimdi sığınabilirsin ona'
kesik kesik öksürüyor tanıdık bir gece
pencerelerde sevgili isimleri buğulu
(yorgun ve yıllanmış pencereler! ! !)
polis telsizine karışıyor sevişme inlemeleri
ve
kadınlığı
görülsün diye
pencere önünde
soyunurdu,
bekareti kilitli kızlar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!