Romantik akşamların suskun şairiyim ben,
Boğazımda düğümlenmiş, biriktirdiğim hıçkırıklarımla suskun;
Semaya bakar dururum,
Senden ümidi kestim,
Yakarışım tanrıya
Bir sonbahar hazanında,
Hani şu bildiğimiz güz mevsiminde,
Bir akşam üstü alaca karanlığında,
Günün akşama, baharın hazana teslim olduğu anda,
Bir ömrün ikinci baharında teslim olmuştum sana,
Gönül ferman dinler mi?
Kapılmıştım öylece rüzgarına,
Hesaplı kitaplı yaşamlar bunaltır bazen insanı,
Dört bir yanını bilinmezler sarsın,
Bir şeyler seni alsın, bir yerlere götürsün istersin,
İşte öyle bir anda,
Gecenin bir şeylere gebe olduğu belliydi,
Bilinen gün karartmıştı kendini,
Bıraktım kendimi gizemlerine,
Gözlerimi kapayıp usulca dokundum dudaklarına,
Bilmiyordum nerelere götürür bu yolculuk beni,
Kayboluşum!
Nerelerde çıkardım gün yüzüne,
Çıkar mıydım?
Ve sen,
Hep tutar mıydın ellerimi,
Ya da nerede bırakırdın,
Ölüm soğuktur, zalimdir, hep erkendir,
Buna rağmen bazen binlerce kez ölmek ister ya insan,
İşte öyle bir şey seninle yaşanandan kalan,
Mutluluğunda buruk acılar,
Acılarına serpiştirilmiş mutluluklar,
Bir düş, gizemli, bilinmeyen
Dudağımın bir köşesine sıkışmış mayhoş tatlar;
Bir şeyler yaşanmış belli,
Hatırlanamayan,
Annemin memesi gibi, yumuşak, sıcak, besleyici,
Yaşanmış belli,
Ey sevgili,
Ben romantik aşkların suskun şairiyim,
Boğazımda düğümlenmiş hıçkırıklarla,
Yaşama biriktim,
Sana dair hiçbir ümidim yok,
Semaya bakıp beklemekteyim,
Hani derler ya,
Her an, her şeye gebedir,
Bunu bilmekteyim.
23.9.2009 Ankara
Kayıt Tarihi : 30.10.2009 18:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!