Bu milleti ayırdın; Sen şucusun, sen bucu
Açıldıkça, açıldın! Buyur, işte sonucu
Dikilen o heykelin, sana girsin bir ucu!
Konuşsana şerefsiz, dilini mi yuttun be?
Sen bizlere verdiğin, hangi sözü tuttun be?
Dağ gibi oğlunun üzeri örtük
Evinin direği yıkılmış artık
Ceketi yamalı, pabucu yırtık
Evde üç, beş yaygısı var Receb’in!
Tevekkül sahibi, kaderim diyor
Boyu uzun aklı kısa, yüksek uçar turnadan
Yumruğunu gülle sanır, biri ona vurmadan
Ahaliyi pes dedirtti, bed sesi şeytan yüzü
Sap yiyip saman sıçıyor, gece gündüz durmadan!
HARÎMÎ(Saim BASTIK)-Malkara
Dün gece aklıma düştün de yine
Hasreti gönlüme, serdim uyudum.
Hayalini nakşetmişim beynime
Kız seni rüyamda, gördüm uyudum.
En güzel heceler, düştü dilime
Şu denizler ve şu dağlar
Şahsım için yaratılmış!
Türlü meyve veren bağlar
Şahsım için yaratılmış!
Yeryüzünde tüm kaynaklar
Başım alıp, çekip gitsem
Acep kimler arar beni?
Sırra kadem basıp yitsem
Düşmanlarım sorar beni!
Oysa, bir garip Beşer’im
Kıçımda don da olmasa
Sarayım var bana yeter!
Hiçbir şeyi etmem tasa
Sarayım var bana yeter!
Eksik olsa kızım, karım
Anlatmak biraz zordur, şahsına münhasırdı
Yetmiş yıl yaşadı ya, siz deyin on asırdı
Sözünü sakınmazdı, bu büyük bir “kusurdu!”
Doğru bildiği neyse, yazandı Ozan Arif
Çağın Dede Korkut’u, Ozan dı Ozan Arif!
Bu dünyada ölüm var, Mümin olan bilmez mi?
Âdem bininde ölmüş; Recep, Şâban ölmez mi?
Oğul! Saraya, köşke, sakın ola özenme
İte de kulübesi, saray gibi gelmez mi?
HARÎMÎ (Saim BASTIK) - Malkara
Ben hep destan diyorum, düşmanlar ise masal
Gökbörü, Börteçene, bu destanda hep misal
Yine eriteceğiz, elbet demir dağları
Ruhumuz yangın yeri, özlemimiz o visal!
HARÎMÎ(Saim BASTIK)-Malkara
sayın hocam tekirdağlı şairler antolojisi derliroruz....bilgi için 0 506 667 62 38 sedai kavrık saygılarımla....