Bir yetimhanenin koridorunda ikamet eden
Anne hasreti gibi
Seni öyle isteyislerim
Bir türbenin penceresinde hep eksik kalan
şamdan gibi
Sana dair dileyislerim.
Dağdan sudan ses geldi
Taş konuştu siz sustunuz
Kurşunlar kurdu deldi
Siz ite koştunuz
Yeşil entarili anaların kucağına doğmuşuz biz
Yokluğun dibeğinde dövülmüş,
Cigara–kahve kokan odalarda büyümüşüz.
Ne zaman ki kızamıktan, çiçekten ölmemişiz
Saymışlar evin nüfusuna
Bir baş daha,
İnsan kaç kez ölür
Kaç ana doğurur seni
Ne Dayandığı kemiği kalmış bıçağın
Ne Edilecek küfrün muhatabı
İnsan kaç kez doğar
Kaç mezar alır seni
Ben iyi gün kötü gün bilmem
İllaki o günü bilirim,
Kül olmuş yol bilirim,
Temmuzun ateşi,
Dut gölgesi, ala Çuvaş
Zeybek havası bilirim Ala çakır...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!