Her diyarda meskûn, namıyla mücella.
Kenan'da Yakup Nebi, Mısır'da Züleyha.
Sırrı aşikar eder, o dem tüter rayiha,
Maşuk aşkın kıblegahıdır kendisi değil.
Sarhoş eder meysiz, öldürür sessiz.
Bir sırr-ı kadimdir aşk
Gülen gözlerinde görüldü.
Muhabbetin neşesi hicrana sürüldü.
Cemreler yağdırırken sineme ismin,
Ahu saçların kor ateşe,
Gül yüzün zemheriye büründü.
Roja dawî hat,
Erda zemînî tenge.
Derdê min bê sînore,
Hem bê renge.
Binêre dîlberê,
Kaç asır geçti,
İnsanın hüküm sürdüğü
Şu kepaze dünyada.
Kaç aşık ahu figan etti.
Kaç yetim ağladı seher vakitlerinde.
Kaç mazlum inledi de bağıramadı acaba...
Ber çuna te xîret nema ser canê min.
Ez ji tera dil şewitim, tu ji min ra dijmin.
Eşqa te min nivîsand ser baskê teyran
Tu ji min ra nefretê tênî, ez ji te ra hêyran.
Canhıraş bir çığlık koptu ...
Kerem'in feryadı kadar çoktu.
Kalbe aşinâ kalpler yoktu.
Bir acı sadâ yükseldi Rımrım dağından...
Bi beze hespê boz,
Çav xezal hêvîdare.
Jîyanekî bextewar amade kirîye,
Welatekî aştîyane serfiraz kirîye.
Bir hicran ülkesi;
İklimi zemheriden soğuk.
Vuslat bucaksız bir deryada,
Yaralıyım gitmeye takatim yok.
Beyhude bir hayal kırıklığı
Ne kuşluk vakiterinde huzur var,
Ne gecenin kasvetli duyguları.
Gerçek sevenlerin zindanı bu diyar.
Ben kendimi bende kaybettim.
Karanlıktan ibaret, Kestel akşamları.
Bağışla ey yar, kovma beni diyarından.
Alaca İrem bağları, kurudu hicranından.
Lütuf eyle kereminden, bağışla beni.
Bir lahza seyredeyim gülen çehreni.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!